İslam Birliği Zaferi Hayal Mi?

Yayınlama: 18.10.2024
10
A+
A-

Bu sorunun cevabı, sorudan daha karmaşıktır. Karmaşık oluşu da yorumcuların alt yapı kapasitelerinden kaynaklanmaktadır. Bugün her kes kurtarıcı olmuş, diretiyor.
Allah’dan başka güç sahibi yoktur. O’ndan başkalarının güçleri verilip geri alınan geçici ve emanet yetkilerdir. Allah’dan başka güç sahipleri, kendileri gibi âcizler tarafından bloke edilir, güçleri engellenir. Her biri birbirinden âciz kalır.
Allah’ı hiçbir şey engelleyemez. Onun için de hiçbir yorumun değer ifade etmeyeceği kendiliğinden ortaya çıkar ve netleşmiş olur. Allah ne dilerse o olur.
Fakat burada da ilginç ve çarpıcı bir soru akla gelir; Öyle ise, hiçbir şey tarafından etkilenmeyen ve engellenemeyen Allah, niçin dinine sahip çıkmıyor ve müslümanlara yardım etmiyor? Yoksa bundan dolayı İslam birliği hayal olarak mı kalacaktır?
Böylesi bir fiyasko ve böylesi bir vahamet Allah’a nasıl isnat edilebilir? Şimdi biz her türlü inanç sahibini bir kenara bırakalım, “Biz Allah’a inanıyoruz” iddiasında bulunan müslümanlara soralım. Böylesi bir fiyaskoyu ve böylesi bir vahameti Allah’a isnat edebilir misiniz? Böyle bir durumda sizin hükmünüz ne olabilir? Bu durumda hakkınızda ağır bir hüküm çıkarsa siz buna razı olup gönülden kabul edebilir misiniz?
Hem de bugün olduğu gibi İslam coğrafyasına ve tüm değerlerine çılgınca saldırılardan memnun musunuz? Yıkılan beldelerin, yok edilen günahsız nesillerin ve çılgınca toprağa gömülen medeniyetin engellenmesi hususunda ne yaptınız? Evet, miting yaptınız, basın açıklamaları yaparak caddelerde yürüyüş yapıp bağrıştınız!
Siz ucuz ve etkisiz tepkiler ile uğraşırken, Netenyahu insanlık tarihinin en büyük yıkımlarından birini yaptı. Yeni doğmuş bebeklere bile acımıyor, vurdukça vuruyor. Gazze’yi yıktığı gibi çevresine saldırılarını sürdürüyor. Türkiye toprakları üzerindeki emellerini gizlemiyor. Bütün bunların karşısında dünya müslümanları bir türlü kendilerine gelemiyorlar. Toplantı ve beyanatlarla yetiniyor ve tedbir almıyorlar.
Siyonizm ve haçlı işbirlikçileri Firavun yöntemini kullanarak İslam coğrafyasını hem sömürdüler ve hem de birlik idealinden yoksun bıraktılar. Bu acı ve feci durumu bakın Rabbimiz nasıl beyan ediyor; . Çünkü onlar fâsık kavimdiler (Zuhruf:43/54) Evet, şimdi yukarıdaki soruları ve açıklamaları unutmadan, Rahman, Rahîm ve Âdil Rabbimiz yalnızca birkaç ayet ile bize ne kadar manidar mesajlar görelim.
Siz bir kavim ile savaşmaz mısınız ki, onlar yeminlerini, ahidlerini bozdular ve Peygamberi Mekke’den çıkarmağa karar verdiler. Üstelik ilk önce size saldırmaya onlar başladılar. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer gerçek müminler iseniz, Allah, kendisinden korkmanıza daha ziyade lâyıktır. O ahdi bozan ve haddi aşan kavimle savaşın. Allah sizin ellerinizle onlara azap eder, onları perişan eder, onlara karşı size yardım eder ve mümin kavmin kalplerine şifa verir. (Tevbe:9/ 13,14)
Ey müminler, hoşunuza gitmediği halde, din düşmanları ile savaşmak üzerinize farz kılındı. Olur ki, bir şey hoşunuza gitmezken, sizin için o hayırlı olur ve bir şeyi de sevdiğiniz halde o, şer olur. Allah bilir, siz bilemezsiniz. (Bakara:2/216)
Müşrikler sizinle toplu halde savaştıkları gibi siz de onlarla toplu halde savaşın ve biliniz ki, Allah gerçekten muttakiler ile beraberdir. Tevbe:9/ 36)
Hele O Allah bize; “Ey Rabbimiz! Sen vadinden caymazsın” diye dua etmemizi emretmişken İslam birliği zaferi nasıl hayal olur? “Biz Peygamberlerimizi kurtarırız. İman edenleri de kurtarırız. Müminleri, kurtarmak üzerimizde haktır. (Yunus:10/103)
Allah ahdini gerçekleştirmekten âciz değildir. Buna inanmak gerekmez mi?
Hey “O MÜMİNLER!” siz, siz neredesiniz!!!? Esselamu aleykum

İlhan Oral

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.