İmralı/Öcalan’ın çağrısı olumlu, cümleler süslü ve güzel.. ancak bir önceki denemede de olumluydu.
Bu kez yoğurdu üfleyerek yemek gerek.
Süslü ifadelere, ağızdan çıkan cümlelere değil, ellerin ve ayakların ne yaptığı ölçü olmalı.. olacaktır da.
pkk kendini fesih eder, bir bakmışsın PKS ortaya çıkmış.
Öcalan açıklamasının ardından Suriye bölümünden gelen açıklamalar bu endişelerin ne kadar geçerli olduğunu gösteriyor.
DEM’li İmralı grubunun Öcalan açıklamasının üzerinden 1 saat bile geçmemişti ki terör örgütü pkk’nın Suriye’deki yapılanmalarının elebaşılarından farklı sesler yükselmeye başladı.
Suriye’deki elebaşı Ferhat Abdi Şahin “çağrı Suriye’deki grupları kapsamıyor” diyor. Sözcüsü Şam’la masaya oturmadan, fakat silah bırakmamadan bahsediyor. Salih Müslim, silah bırakmak için şartlar öne sürüyor.. böyle bir niyetlerinin olmadığını belli ediyor.
Suriye’deki pkk, çağrıdan kendini ayrıştırıyor.
Bu, Suriye bölümünde silah bırakılmadan parça kotarılmaya çalışılmasına devam edecekler demektir. Oradaki terörist yapıyı farklı bir konumda tutacaklar. Açıklamalarından bu meyilde oldukları anlaşılıyor.
Türkiye’deki bölüm de dinlenme, “dem”lenme sürecinde ilerletilecek.
Terör örgütü pkk’nın Türkiye içindeki silahlı unsurları zaten yok denilecek seviyeye getirilmiştir.
Terör örgütünün Suriye’deki bölümüne etkisi olmayacak çağrının hiç bir değeri olmaz.
Çağrı, beride Türkiye’deki uzantıların üzerindeki baskıyı kaldırarak daha rahat bir ortamda, daha fazla siyasi taraftar toplamalarına alan açacaktır.
Ayrılıkçı hedef ötelenmiş, ancak vazgeçilmemiş olacak.
Dolayısıyla Türkiye açısından aslında yapılan çağrı “YOK” hükmündedir.
İmralı/Öcalan’ın çağrısı,
örgütün kendi lehlerine ilerletebilecekleri
sinsi bir tuzaklamayı
barındırıyor. Aman dikkat!
Selahaddin Altun