Demokratik(!) ülkelerin antidemokratik dünyası
Batılı ülkelerin dünya kamuoylarında oluşturdukları imaj nasıldır.. özgürlükçü, demokrat değil mi?
Gerçekten öyle mi?
Bakalım..
Bu ülkelerin etkin oldukları bir uluslararası yapı var.. adına BM (Birleşmiş Milletler) deniyor.
Birleşmiş Milletler’de demokratik bir yapı sözkonusu mu? Hayır.
BM Genel Kurulu’nun 193 üyesi var.
Oylamalarla kararlar alıyor.
Peki bu 193 üyeli Genel Kurul’un kıymeti harbiyesi var mı?.. Yok.
Niye yok?
Çünkü BM’nin bir de BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) denilen bir üst yapısı var. Bu yapıda veto yetkisi olan 5 ülke var; ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa.
Dolayısıyla bu 5 ülkeden biri önüne gelen kararı veto etti mi iş bitiyor.
Yani.
Yani bütün dünyayı ilgilendiren bir karar, aslında bir tek ülkenin iki dudağı arasına bırakılmış durumda.
Nerede demokrasi..!?
Totaliterizm bu değilse nedir?
Karar çıkaramadığınız yerde, ilgili devlet, her istediği uygulamayı, vahşeti, dehşeti yapıyor.
İsrail’in bugünkü hali bize bunu trajik bir şekilde yaşayarak göstermiyor mu?
Bu sistemin dünyanın bugün geldiği noktada uluslararası sistemi taşıyabilmesi mümkün değil.
Savaşları durduramıyor, barış ortamlarını temin edemiyor ve sürdüremiyor.
Ulaşım ve iletişimle global bir köy haline gelen dünyamız çok ciddi bir dönüşüm sürecini yaşıyor. Bu süreç toplum kültürlerini de, ülke sınırlarını da zorluyor. Tek kutuplu ve tek bir ülkenin dudakları arasına sıkıştırılmış dünyaya itirazı yükseltiyor.. savaşlara, kitlesel göçlere sebep oluyor.
Mevcut sistemin adaletsiz yapısı, dünyamızı Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğine kadar getirdi. Risk geçen her günde daha fazla artıyor.
Umarım mevcut süreç, yeni bir dünya savaşını yaşatmadan adil bir dünya düzenine kavuşmak mümkün olabilir. Çözümsüzlüğü aşikâr olmuş mevcut sistem iflas bayrağını çoktan çekmiş durumda.
Selahaddin Altun