Gazze’nin doğalgazına kim çökecek?

Yayınlama: 19.03.2024
80
A+
A-

Gazze’de soykırım başlıktan 6 ay sonra gelinen nokta, Gazze açıklarında Akdeniz’de tespit edilen son derece zengin doğalgaz kaynağının kimi besleyeceği oldu.
Kamuoylarının başlangıçta, “şu olaylar şunun için oluyor” diye düşündüğü pek çok hadisenin daha sonra çok farklı amaçlar güdülerek yaşanmakta olduğu anlaşıldı.
Hatırlayın, oğul Bush döneminin dışişleri bakanı Condolezza Rice, Fas’tan Pakistan’a uzanan bir planın hayata geçirileceğini açıklamıştı. Büyük Ortadoğu dedikleri bu plan, hemen hepsi İslam ülkelerinden oluşan 22 ülkenin haritalarının değişeceğini öngörüyordu.
Bush da Condolezza da gitti.. tarih oldu. Ancak ABD’yi avucunda tutan yapı/Siyonizm, iktidarlar değişse de hedeflerini değiştirmeyen bir yapıdır.. tıpkı diğer ülkelerdeki uzantıları gibi.
Yıllar sonra ne gördük?.. Tunus’ta bir seyyar satıcının kendini yakmasıyla Arap Baharı(!) başladı. Toplumlar inanılmaz bir şekilde hareketlendi. Sözüm ona bu hareketlerle diktatörlerin elinde olan İslam ülkeleri demokratik, özgürlükçü(!) yapıya kavuşacaktı.
Bir çok lider alaşağı edildi. Pek çok insan öldü. Oluşan otorite boşluklarından yeni devletçikler ortaya çıktı. Bir kısmı İslam dünyasının kötü gidişatı fark etmesiyle yarım kaldı. En belirgin örneği Libya’dır.
Gelelim Ortadoğu’ya.. Irak, Suudi Arabistan, Yemen, İran çıkarılan ve kışkırtılan savaşlarla güçsüzleştirildi. Kaos ve yönetimsizlik ortamı oluşturuldu.
En can yakıcı olanı ise Suriye’de yaşandı. Herkes zannetti ki ABD, Esad’ı gönderecek. Oysa ABD muhaliflere asla rejime üstünlük sağlayacak silahları vermedi. Buna rağmen muhaliflerin silah sesleri Esad’ın sarayına yakın sokaklarda duyulmaya başladığında bir de baktık ki DEAŞ diye bir örgüt çıkmış.. muhalifleri biçiyor.
Suriye’nin demografik yapısı değiştirildi. Ülkenin asıl sahipleri tehcir edildi ve bölge insansızlaştırıldı.
Ne ilginçtir, otorite boşluğu oluşturulan topraklar, Siyonist Yahudilerin arzı mev’ud, “vaadedilmiş topraklar” hayalini kurdukları yerlerdi. Böylece bu hayale ulaşmadaki engeller bir bir kaldırılıyor.. zemin yumuşatılıyordu.
7 Ekim’den bu yana dozu en yükseğe çıkarılmış bir barbarlığı görüyor bütün dünya Gazze’de.
İsrail, arzı mev’ud hayalinin içinde bulunan bu topraklara çökmek istiyor. Bu toprakların sahiplerini buradan çıkarmak için her iğrenç yolu deniyor.
Başta ABD olmak üzere Batılı ülke yönetimleri de tam destekçisi.
Ancak yaşananlar tüm dünya toplumları tarafından nefretle karşılanıyor.
Şimdi dönelim başa.. her olan başlangıçta zannedildiği gibi olmayabilir. Hele ki batılı, sömürgeci oyun kurucuları varsa.
Akdeniz’in doğusuna koca bir donanma yığan ABD, bugünlerde güya hiç başka yol bulamazmış gibi, İsrail’e sınırsız bomba/silah desteği veren kendisi değilmiş gibi Gazze kıyısına insanî yardım ulaştırmak için liman inşa ediyor. AB temsilcileri Mısır’a koşup anlaşmalar imzalıyor.
Eee sona doğru gelindi gibi çünkü.
Gazze, Gazzeliler’in elinde kalacak mı? Yoksa tamamen İsrail’e mi bırakılacak. Her iki durumda Gazze açıklarında bulunan doğalgaz rezervlerinin kaymağını kim yiyecek?
Biden yönetimi ile Netanyahu arasında soğuk esen rüzgarların arkasında böyle bir neden mi gizli?
Muhtemeldir ki iştahla bu gazın üzerine çökmek isteyen batılı sömürgeciler, hangi durumda daha kârlı olacaklarının hesabını da yapıyorlardır. Gazze’ye liman boşuna yapılmıyor.. insanî hassasiyetlerle hiç yapılmıyor.
Olan biteni daha iyi anlayabilmek için bölgeye bir de bu çerçeveden bakmak gerekir diye düşünüyorum.

Selahaddin Altun

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.