Dünyanın ve ülkemizin tehdit potansiyelli yüksek problemleri vardır. Bunlara bir de köpek problemi eklendi. Bunda da insanın acziyeti apaçık ortaya çıktı.
Çok sinsi ve çok vahim bir handikap insanlığın aklî değerlerini minimize etmektedir. Hiçbir bilgi sahibi olmadığı halde yaratılan insan, fitne çıkarıyor, kan döküyor hatta Yaratanına kafa tutuyor. Bilir bilmez iddialarda bulunuyor. Sonra da gözü görmez, kulağı duymaz ve kalbi çalışmaz hale geliyor. Sonra da ölüp gidiyor.
Oysa Allah, Kâinat mülkünün Sahibidir, Bâkidir. Ona kafa tutan belli bir süre hayatta kalan insandır, fânidir. Böyle fâni bir insan, köpekleri dünya mülkünün sahibi olduğunu iddia ediyor. O kıt ve geçici aklı ile köpeği kutsadığının farkına varamıyor.
İşte bu başlı başına “köpek problemidir.” Bu da hem köpeğe iftira hem de Allah’a isyandır. Bugün de köpeği sokak ve caddelerde hiçbir işe yaramaz hale getirip onları yaratılış gayesi dışına mahkûm ederek ve tam bir problem haline düşürmek çılgınlıktır. İnsanı, köpek hizmetçisi yapmak insanın insanlık şerefine saldırıdır. Hatta her şeyi kudreti ile yaratan, hikmeti ile donatan âlemlerin Rabbi Allah’a isyandır.
Kur’an’ı bilmeyenlerin farkına varamadığı ibret ve hikmet alametleri burada açıkça kendini gösterir. İnsanlarla özellikle köpekler arasında olan bağları gösterir: Ashabı kehfi anlatan ayette Cenabı Hak kıyamete kadar gelecek insanları aydınlatır:
Ve onları görseydin uyanıklar sanırdın. Oysa onlar uykudadırlar. Onları sağ taraflarına ve sol taraflarına çeviririz ve köpekleri de iki kolunu kapı tarafına uzatmış bir haldedir. Eğer onların bu hallerini görseydin elbette onlardan döner kaçardın ve onların korkusu içine dolardı. (Kehf:18/18) Rabbimiz bu ayetten sonra yirmi ikinci ayeti kerimede Ashabı kehfin sayıları hakkında ihtilaf edenleri dile getirir.
Onların birbirinden farklı bilgi verdiklerini ve sonunda “köpekleri ile beraber sekiz” olduklarının söylentilerini dile getirir. Amma “doğrusu, Allah’ın bildiğidir” der.
Her şeyi yaratıp yerli yerine yerleştin Rabbimiz, yalnız köpekler değil her şeyin insanın hizmetine tahsis ettiğini beyan eden ayetlerinde açıkça dile getirir.
Görmediniz mi ki, Allah, göklerde ve yerde olanları hep sizin hizmetinize tahsis etti. Açık ve gizli her türlü nimetlerini üzerinize tamamladı. Yine de insanlar içinde kimi de var ki, bir ilme, bir delile, aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah’ın dini hakkında mücadele ediyor. (Lokmamn:31/20) O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize tahsis etti. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklı olan toplum için ibretler vardır. (Nahl:16/12)
Şimdi eğer yetkililerimiz tekliflerimizi ciddiye alırlarsa tavsiye ederiz. Öncelikle köpekleri itlaf etmeyin. Onların fıtratlarını bozmayın. Canlı leş gibi onları sokaklara salmayın. Kaldırımları onların işgalleri ile geçilmez hale getirmeyin. Kadınları, çocukları, daha doğrusu insanları perişan ederek acı çektirmeyin
Eğer canlı oldukları için onlara merhametiniz, sevginiz varsa onları fıtratlarından mahrûm etmeyin. Sembolik de olsa onları askerî kışlalarda bekçi olarak bulundurun. Şehirlerde genellikle sitelere emanet edin. Özellikle giriş kapılarının yakınlarında onları bağlamak üzere güvenlik yardımcıları olarak kullanın. Hırsızlık olan yerleşim mahallerinde onları güvenli bir disiplinle bulundurun. Onları problem olmaktan kurtarın. Genellikle onları bağlayın ki, onlar köpek olarak yaşasınlar.
Köpekleri insanüstü varlık kabul eden, kendini aşağılamış olur. Onlar insanın sâdık bekçisidirler. Fıtrat dışı kabullerin hiçbir önemi ve değeri yoktur.
Bunları doğallığı ile kabul etmek akıl kârıdır. Esselamualeykum
İlhan Oral 26.05.2024