İmamoğlu Dosyası; Algılar ve Olgular

Suç işlemiş kişilerin, seçimlerde aday gösterilmek suretiyle yargının elinden kurtarılması bugünün işi değil.. geçmişte de bu yöntem özellikle terör uzantısı partiler tarafından çokça kullanıldı.
Bugün CHP’nin yargıdaki Ekrem İmamoğlu için izlediği taktik de aynı. Cumhurbaşkanı adayları yaparak bunun koruma zırhını giydirmek istiyorlar. Zira son seçimde birinci parti olmuş bir ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayına ceza verilmesinin öyle kolay bir iş olmayacağını düşünüyorlar.

Özgür Özel ve İmamoğlu’nun yol haritasını tamamen bunun üzerine kurguladığı görülüyor.
Mağduriyet üzerinden yol alabilmek için hapse konulan kişinin suçsuz olduğuna kitleleri inandırmak zorundalar.
Özgür Özel, suça dair açık belgeler konulsa dahi CHP’nin fanatik kemik kitlesinin meydanları boş bırakmayacağını çok iyi biliyor. Bunun üzerinden geniş kitleleri algı oyunlarıyla domine etmeye çalışıyor.
Devletin savcıları, önüne gelen tüm suçlamaları muhatabına sormakla görevlidir. Bunlardan bir tanesi suçlanıldığı gibi olmayabilir. Ki savcı onu da es geçmiş zaten, Özel kendisi de bugünkü grup konuşmasında bunu söylüyor. Ancak Özel, bunun üzerinden tüm suçlamaların geçersiz olduğu havası vermeye çalışıyor.
Yöneltilen suçlamalarsa çok daha fazla. Ve hatırlatmak gerekir; önüne gelen dosya ile tutuklamaya karar veren savcı değil, hakimdir. Demek dosyada tutuklamaya değer şeyler bulunuyor ki tutukluyor.
Dolayısıyla Özgür Özel’in algı çalışmasına sadece kendi fanatikleri sorgusuz sualsiz kanar.
Buradan görülüyor ki bu dava üzerinde tepinilmesinin acilen önlenmesi gerekir. Sanırım bu davanın çok süratli ve şeffaf bir şekilde görülme ihtiyacı kamuoyunun doğru bilgilere ulaşabilmesi açısından her geçen gün daha da artacak.

ÖZEL GEMİLERİ YAKMIŞ GİBİ

Özgür Özel, son seçimlerin başarılı partisi ve Cumhurbaşkanı adayını uyduruk usulle de olsa göstermiş ve muhtemelen iktidar adayı bir parti olması üzerinden aldığı cesaretle, televizyonlara ve firmalara parmak sallıyor, tehditte bulunuyor.
Boykot için zikrettiği firmaların tamamının marka ve gelirler açısından tazminat davası açma hakları bulunuyor. Yalnız dava açmak da cesaret ister, çünkü ‘ya iktidar olurlarsa ne yaparız’ korkusu birçoklarını dava açmayı göze alamaz hale getirecektir.
Maalesef Türkiye’de siyaset, giderek sertleşen bir zeminde icra edilir hale geldi. Özgür Özel’in dili bu noktada oldukça sorunlu. Bazı azgın cümlelerle adeta freni boşalmış bir kamyon gibi ilerliyor. Bir duvara çarpar mı, ne zaman çarpar.. bakacak ve göreceğiz.
Bu dilin toplumu da gerginleştireceği aşikârdır.

İPTAL EDİLEN DİPLOMA

Gelelim iptal edilen diploma konusuna.
İlgili fakültenin yönetimi, kendi meslektaşlarını koruma adına karar vermede direniyor. Hatta dekanı istifa ediyor. Çünkü alacağı karar kendi kurumu için olumsuz bir karar olacak. Fakültenin o dönemde yaptığı işlem yanlış. Dolayısıyla böylesine zor bir karar yine de ilgili kurumdan alınıyor.
İşte Özgür Özel tam da bu noktayı algı yönetiminde kullanıyor. Kararın zorla alındığına kamuoyunu inandırmaya çalışıyor.
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığına aday olmasını engelleyen diplomasıyla ilgili karara, seçime çok az bir zaman kala durdurma başvurusu yaparak, şansını deneyeceğini tahmin ediyorum.

NETİCEde son kelama gelince; bu sürecin sonunda olgulardan çok algılar etkili olacak. Ve şu anda 1-0 Özgür Özel önde.

Selahaddin Altun

Kaynak: çamlıca vadisi