Halep ve Ötesi

Yayınlama: 30.11.2024
151
A+
A-

Halep ve Ötesi
İslam ve dindar Müslüman düşmanı mezhep fanatiği esedgiller rejiminin en son İdlip’te Kur’an kursuna yönelik yaptığı saldırı bardağı taşırdı.
Müslüman muhalif gruplar Suriye’nin en büyük ikinci şehri Halep’i kolayca ele geçirdi.

Ülkesini parçalamak, ayrı bir devlet kurmak isteyen pkk/pyd ile savaşmayan, hatta bir çok yerde birlikte hareket eden, çıkan petrolünü parayla onlardan satın alan İslam düşmanı rejim; sadece Müslüman özgür bağımsız Suriye isteyen Sünni Müslümanları katletmenin bedelini ödemeye başladı.

Halep’den sonra sıra nerelere gelecek? Sorusu üzerine kafa yorulurken meseleyi daha gerçekçi ve geniş boyutta ele almam gerektiğini düşündüm.

Öncesinde yaklaşık 100 senedir emperyalistler tarafından kurdurulan bu devletçiğin, halkından kopuk olmasını sağlamak için % 10’luk bir azınlık olan nusayri (alevi diyor bir çok konuşmacı) mezhebinin yönetimine verilmesi ve de İran ile (aynı olmamakla beraber şia ve nusayrilik) sünni düşmanlığı üzerine oluşturulan ittifak…
İran’ın zaman içerisinde ulaştığı teknolojik ve ekonomik büyüme sonrası “şii hilali” projesinin ortaya atılması…
Bu projenin uzun süre abd-israil ve emperyalist avrupa devletleri tarafından desteklenmesi, İran’a alan açılması sonucu adeta Müslüman-Haçlı savaşı benzeri Sünni-Şii savaşına İran tarafından dönüştürülmesine sebep oldu.
Son dönem İran’ın nükleer güce yaklaşması gibi bir takım tavırlarından sebep aralar soğumaya başladı.
Küçücük israil’e ciddi büyük hasarlar veremeyen İran saldırıları… israilin Suriye’deki terörist İran yapılanması haşdişabi ve komutanlarına karşı saldırıları, zaiyatları; Lübnan’da Hizbullah’a saldırıları.. Suriye’deki İran militarist gücünün ve etkisinin azalmasına yol açtı.

Ara not: Hizbullah neden İslam ile Müslümanlıkla alakası olmayan nusayri rejimini ayakta tutabilmek için Suriye’de sünni Müslüman muhaliflere karşı savaşıyordu?
Şia Hizbullah da İran gibi hadiseye mezhepsel yaklaşmış, içlerindeki Sünni düşmanlığını sergilemişti.

Gazze için doğru dürüst hiçbir hareket sergilemeyen İran ve Hizbullah, Suriye’deki Sünni Müslümanlara karşı aslan kesilmişlerdi.
İran’ın terör örgütü haşdi şabi’nin kafire yapılmaz ama mürtede (Müslümanken din değiştiren) yapılır psikopat, cahil mantığıyla hareket ederek Sünni çocukları katletmesi, kadınlara tecavüz edip satması… Bir sürü iğrenç, ahlaksız eylemleri kendilerine mübah görüp gerçekleştirmesi…
Belli oldu kiii biz hemen her fırstatta İran’ı “Müslüman kardeşimiz” diye emperyalist saldırganların karşısında desteklerken; İran bizi Müslüman olarak kabul etmiyormuş!….

Halep’in geri alınması ile alakalı ilk açıklamayı İran yaptı. Bu çok manidar.
Açıklamasında Halep’i geri alan muhaliflere destek vererek Astana’ya ihanet ettiğimizi ilan ederek ismini vermeden Türkiye’yi suçladı.

İran ataları pers devletlerinin de izlediği yolda ilerliyor, Sünni Müslümanların en güçlü devleti olarak gördüğü Türkiye ile dalaşmaya çalışıyor.
Halbuki Türkiye hiç de mezhepçi yaklaşmıyor hadiselere!..
Türkiye kendisinin ve bölgesinin güvenliğini sağlamak.. Barış ve huzur içinde ticari ilişkilerini arttırarak ekonomik bağımsızlığını kazanacak alternatif oluşumlara da katılarak büyümek, güçlenmek istiyor.

HALEP SONRASI
Halep’in muhaliflerin son durağı olmayacağı çok açık.
Onlar, parçalanmadan tek devlet olarak Suriye’yi dinsiz rejimden kurtarmak istiyorlar.
Bence sorulması gereken soru: Önce Şam’a doğru mu ilerleyecekler? Yoksa, ülkelerini parçalamak ayrı devletçik kurmak isteyen pkk/pyd’yi mi hedef alacaklar?

Bence burada, Rusya ile anlaşma yapıp yapmayacakları etkili olacak.
Şayet, Rusya ülke idaresi muhaliflerin eline geçtiğinde Rusya’nın deniz gücünün liman ve savunma sistemlerinin kalması hususunda güvence verilirse, Rusya’nın şu halde hiç umurunda olmaz esed rejimi olmuş ya da başkası.
Burada sanırım Türkiye devreye girdi ya da girecek. Çünkü, muhalif grupların çoğunluğu üzerinde Türk hakimiyeti var.
Şayet, Ruslarla anlaşmaya varılırsa, Şam yerine pkk/pyd üzerine yürür muhalif gruplar.
Rusya saldırmadıktan sonra esed rejimi ve İran sahada bir şey yapamaz muhaliflere çünkü, arkalarında Türkiye var.
ALLAH şuurlu Müslümanları ve mazlumları korusun; yolumuzu hak adalet ve rızası doğrultusunda açsın. Amin

Dip not: Tayyip Erdoğan’ın yakında büyük bir haber açıklayacağız dediği bu muydu?
Bu ise, Türkiye’deki muhacir Suriyeli kardeşlerimizin geri dönüşü gerçekleşebilir.
2 Devlet Bahçeli’nin apo açıklaması, önerisi pkk/ypg ile yaklaşan savaşta içerideki birliği teessüs etmek için miydi?
Hep söylüyorum ani karar vermeyin, yargılamayın hemen; durun düşünün, izleyin gelişmeleri.
Saygılarımla
İbrahim Tamer 30.11.2024

Kaynak: çamlıca vadisi

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Ahmet dedi ki:

    Suriye’nin geleceği ile alakalı çok kıymetli bir makale olmuş. Emeğinize, yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli üstadım. Perdenin arkasında bütün bu gelişmeler arkasında Türkiye Cumhuriyetininde olduğunu düşünüyorum. Özellikle dışişleri bakanı Fidan’ımız olayları ve bölge oyunlarını yakinen bilen birisi olarak, bir bilgisi vardır diye düşünüyorum. Rabbim yar ve yardımcıları olsun..