3 Mart Bulgaristan’ın Gerçek Kurtuluşu mu?

Yayınlama: 04.03.2025
64.301
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Bugün 3 Mart 2025. Bulgaristan, bağımsızlığının 147. yılını kutluyor. Ancak bu gün gerçekten bir kurtuluşu mu temsil ediyor, yoksa tarihsel bir propagandanın sonucu mu?

3 Mart, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından imzalanan Ayastefanos Antlaşması’na dayanıyor. Bulgar tarih kitapları, bu günü “kurtuluş” olarak anlatıyor. Ancak derinlemesine bakıldığında, 3 Mart’ın Bulgaristan’ı gerçek bağımsızlığa değil, yeni bir emperyal gücün gölgesine soktuğunu görmek mümkün.

OSMANLI’DAN RUSYA’YA: BİR BAĞIMLILIKTAN DİĞERİNE

Osmanlı İmparatorluğu, Bulgar halkını yok etmeye çalışan bir rejim değil, aksine, farklı etnik ve dini gruplara yaşam hakkı tanıyan bir sistem kurmuştu. Bulgarlar, Osmanlı döneminde eğitim, ticaret ve kültürel gelişim açısından önemli bir varlık gösterdi.

Peki, Osmanlı’dan ayrılmanın ardından ne oldu? Bulgaristan bağımsız bir devlet mi oldu?

Hayır. Tam tersine, Rusya’nın nüfuzu altına girdi. Ayastefanos Antlaşması’nın hemen ardından, Rusya’nın Bulgaristan’daki etkisi o kadar büyük oldu ki, ülke neredeyse bir Rus eyaleti haline geldi.

Bulgar yönetiminin kilit noktaları Rusya yanlıları tarafından ele geçirildi.

Ekonomik sistem, Rusya’nın çıkarlarına göre şekillendi.

1944’ten sonra Bulgaristan, Sovyetler Birliği’nin doğrudan bir uydusu haline geldi.

Bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor: Eğer 3 Mart gerçek bir bağımsızlık günü olsaydı, neden Bulgaristan bir asır boyunca başka bir büyük gücün kontrolünde kaldı?

3 MART’IN GÖLGESİNDE GERÇEK BAĞIMSIZLIK

Bugün Bulgaristan, AB ve NATO üyesi olarak farklı bir yol izliyor. Ancak geçmişin gölgesinden tam anlamıyla kurtulmuş değil. 3 Mart’ın bütün Bulgar halkını kapsayan bir bayram olup olmadığı tartışmalı.

Çünkü bu gün, Osmanlı’dan ayrışmayı simgelediği kadar, başka bir emperyal güce bağımlı hale gelmenin de başlangıcıdır. Bulgaristan, gerçekten ulusal bir bayram istiyorsa, sadece belirli bir siyasi söylemi değil, bütün vatandaşlarını kucaklayan bir günü seçmelidir.

Belki de gerçek ulusal gün, Bulgaristan’ın tarihte ilk kez gerçekten bağımsız olduğu bir günü temsil etmelidir. Bu ise 3 Mart değil, Avrupa ile bütünleşmenin ve demokratik değerlerin güçlendiği bir tarih olabilir.

Tarih, yalnızca geçmişi anmak değil, ders çıkarmak içindir. 3 Mart’ın bir kurtuluş mu yoksa yeni bir bağımlılığın başlangıcı mı olduğu, sorgulanması gereken bir konudur.

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.