Hangisini tercih etmeliyiz? abd-Çin-Rusya

Dünyada 3 tane gerçek süper güç var. Çin, abd, Rusya.

Dünya’da tek başına varlığını sürdüren devlet sayısı çok az. Yer altı ve üstü kaynaklarını kendi çıkartan ve kendi istediği ülkeye satan, bağımsız ekonomi ve askeri politika üretebilen ülke sayısının azlığı, süper güçlerin ve sömürgeci emperyalist devletlerin bu konuda diğer devletler üzerinde kurdukları baskı ve tehditten kaynaklanıyor.

Bir devlet kurmanız ve bayrağınızın olması, meclisinizin, başkanlık sarayınızın olması.. sadece buz dağının görünen yüzü olmaktan öteye gidemiyor. Mesela şu an Afrika’daki fransa’ya karşı girişilen baş kaldırı sayesinde kıtadaki diğer aktif aktör devletlerin hangi ülkelerde nasıl konumlandıklarını konuşuyoruz…

Düne kadar en sıcak çatışma, saldırı bölgesi Orta Doğu idi. Petrolün alternatifleri gündeme geldikçe etkisi azalmaya başladı ve bakir Afrika kıtası yeni öncelikli hedef haline gelmeye başladı.

Ukrayna hadisesi amerika’nın ve ingiltere’nin oyununu fark edemeyen rus idareciler yüzünden Avrupa başta olmak üzere gıda temini açısından tüm Dünya’yı etkilediyse de, Türkiye’nin arabuluculuğuna ve önerilerine her iki ülke de rıza gösterirse kolayca çözülebilecek bir sorun.

Orta Doğu’da ise Suriye ve Irak’ta, arka planda ise Türkiye ve İran’ın da bir bölümünü içine alan bir din savaşı, operasyonu yürütülüyor amerika ve nato tarafından. Bu din savaşı israil’in arz-ı mevud takıntısı yüzünden. Dört devletin de bir kısım topraklarını içeren arz-ı mevud hayali nedeniyle bu dört devlet de zayıflatılmalı ve parçalanmalı onlar açısından.

israil’in yahudi lobisinin ve sermayeye hükmeden yahudi para babalarının ısrarı ve kışkırtmasıyla adeta bütün nato ülkeleri Türkiye başta olmak üzere bu dört devlete gizli savaş açmış durumda.

Türkiye’nin ön plandaki hedef olmasının nedeni ise çok basit, bu dört devlet arasında Türkiye ve İran devlet geleneği olan gerçek birer devlet.

İran kırılgan bir yapıya, endüstriye ve toplumsal karaktere sahip. Türkiye için de kısmen geçerli bu durum lakin, Türkiye’nin nato üyesi olması ve haritadaki konumu gereği İran’dan çok daha önemli parçalanması.

Dünya’nın sorununu bir tarafa bırakıp, ülkemizin çıkarlarını göz edecek olursak fillerin tepindiği yerde bir filin sırtına çıkarak ezilmekten kendimizi kurtarmamız gerekiyor sanırım.

Çin-Rusya-abd

Bu üç fili inceleyelim ve bir fikir oluşsun aklımızda:

1- abd

amerika terör devleti son yüz yıla kan, göz yaşı, soy kırım uygulamalarıyla ve acımasızlığıyla damga vurmuş ve devlet başkanları ağızıyla da “DİN SAVAŞI-HAÇLI SAVAŞI” yürüttüğünü açıklamış bir süper güç.

nato’da müttefik olmamıza rağmen geçmişte “çekiç güç” ile şimdi de Orta Doğu yapılanması ile özellikle Suriye’deki merkez üsleriyle pkk/pyd/pjak terör örgütlerine verdiği destek ve devlet kurdurma isteği göz önünde bulundurulduğunda asla üstüne çıkılabilecek bir fil olmadığı ortada.

2- Çin

Çin, Hindistan’dan sonra Dünya’nın en çok nüfusa sahip karınca gibi çoğalan ve istilaya meyilli bir süper güç.

Son çeyrek yüzyılda ekonomik olarak elde ettiği başarılarla Dünya ekonomisinde söz sahibi olan, hatta amerikayı bile korkutan bir ekonomiye ve silah sanayiinde yükselen teknolojiye hakim olan bir devlet.

Çin’in önüne engel çekilmezse devasa nüfusunu çok kolay ve çabuk bir şekilde Orta Doğu, Asya, Afrika ve Avrupa’ya yayma tehlikesi var.

Bence bu filin üstüne de binmek pek akıllıca değil.

3- Rusya

Tarihte en çok savaştığımız milletlerden biri ruslar. Çok üzücü anılarımız da var ruslarla.

Lakin, incelendiğinde bu savaşların çoğunu ingiltere’nin rusya’yı yada bizi kışkırtmasıyla yapmışız.

Son dönemde Rusya ile özellikle Putin ve Erdoğan’ın sağlıklı akılcı ilişkisiyle bazı önemli sorunlarımızı çözdük.

Biz nato’nun istilacı, kuşatmacı politikalarına karşı Rusya’yı destekledik; ruslar da Azerbaycan’da, Libya’da, Suriye’de kısmen de olsa bizim operasyonlarımıza göz yumdu.

Putin ve Türkiye yanlısı rus yöneticilerinin iş başında kalması bizim açımızdan çok önemli. Keza, Rusya nezdinde de Erdoğan’ın ve amerika karşıtı Türk idarecilerin Türkiye’de yönetimde olması önemli.

Rusya ile ilişkilerimizi daha ne kadar sağlıklı sürdürebiliriz bu liderlerimiz görevden ayrıldıktan sonra orası meçhul. Lakin, illa ki bir filin üstüne binmemiz gerekiyorsa o filin Rusya olması gerektiği aşikar.

Üstelik Dünya’da rus nüfusundan kat be kat fazla Türk nüfusu var. Rusya’nın kendi ülkesinde sadece 100 milyon civarında rus var. Toprak yüz ölçümü olarak Dünya’nın en büyük devleti olmalarına rağmen nüfus olarak küçük bir millet. Yanii gelecekte ülkeleri, ülkemizi işgal etme riski zayıf bir devlet Rusya.

Ben bir analiz yaptım. Görüşlerime katılmak ya da karşı çıkmak sizin bileceğiniz bir şey. Bir ülkücü yazar olarak benim milli çıkarlarımız doğrultusunda yapmaya çalıştığım tahlil bu.

Şunu da ilave etmekte fayda görürüm: abd ve nato ülkeleri bize sık sık ambargo uyguladı, hatta ilişkilerimizin en iyi dönemlerinde bile teknoloji transferi yapmadı bize ve sürekli engelledi, gelişmemizi istemedi.

Rusya ise silah dahil, en üst düzey teknoloji isteğimizi geri çevirmedi, bize destek oldu.

İbrahim Tamer 26.8.2023

Kaynak: çamlıca vadisi