İslam dünyası ve Müslümanlar için huzur ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerifin gelmesiyle, Türkiye’de her sene dine muhalif farklı kesimlerin, zırvalamaları da peşinden gelir.
Çünkü; Türkiye’de kendine göre din icat eden bir kesim vardır. Hem din ve dindarlara yakınım, hemde laik kesime yakınım görüntüsü vererek, Ehli sünnet vel cemaatin çizgisi dışında, İslami değerlere muhalif mesnetsiz fikirler üretirler.
Bunlar ben rakı’mı da içerim namazımı da kılarım diyen, benimde anam, babam hacı, hoca’ydı diye din dışı, dini söylemler icat eden, zamana göre vaziyet alan sözde müslümanlardır..
Bu konuda sahneye Kur’an ve sünnet dışı sözde fetvacı hocalar, ilim, bilim adamları sürülür ve akla ziyan fetvalar arka arkaya sıralanır.
Kadınlarımızın, kızlarımızın, futbolcularımızın, okul çağı çocuklarımızın, hatta hayatın, yaşamın her yerine karışır terörize ederler. Kadınlar onların istediği gibi giyinmeli, futbolcu oruç tutmamalı, namaz kılmamalı, sahada dua etmemeli, sanatçılar dindar olmamalı, gençler, çocuklar cuma’ya, cami’ye gitmemeli gibi, daha bir çok zırvalamalar üretilir.
Televizyon ekranlarında zor zamanlarda Ramazan ertelensin” diyen zihniyetle, “bu yıl da Hac mevsimi Kurban’a denk geliyor” diyen zihniyet aynıdır.
Aynı zamanda bilgiçlik taslayan bu zümrenin, bu tür konularda ne kadar cehalet içinde olduklarını da görürüz.
“Kurban keseceğinize sadaka verin, fakir-fukarayı doyurun, giydirin, yetim başı okşayın… Hacca gidip Arapları zengin etmeyin, hayvan kanı akıtacağınıza alıp et dağıtın…” gibi dine muhalif saçmalıklar üretirler.
İslami kurallar Kur’an ve sünnetle sabit sağlam temellere dayalıdır. Bu konularda herkes kafasına göre ahkam kesemez, değiştiremez. Dinde Kur’an ve sünnete ya uygunluk vardır, Ya da uygunsuzluk.
Din her şeye karışır, her hususta hükmü vardır. “Din; kitap ve peygamberler vasıtasıyla vaz edilmiş ilahi kanunlardır.” Bu emirlere uyarsın veya uymazsın. “Bu senin inancına, iradene ve vicdanına bırakılmıştır.” Amma asla bu “ilahi emirleri kafana göre değiştiremezsin.”
Ülkemizde Dini ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara, Kimi zaman Kurban’da, kimi zaman Ramazan-ı Şerif’te her yıl bu nefret söylemleri sahneye sürülür..
Herkes kendi inancı doğrultusunda yaşar. “Sizin dininiz size, benim dinim bana!” (Kâfirûn 109/6)
Ramazan-ı Şerif ertelensin kabilinden lakırdılar, vesayetçi zihniyetin farklı tonlarda kendini göstermeye çalışmasından başka bir şey değildir. Bu zihniyetin gayesi İslami değerleri küçümsemek, kafaları karıştırmak ve dinin aslından Hıristiyanlık misali sapmasını istemeleridir.
Hatırlayın; Ramazan’da görsel ve yazılı basında boy boy rakı kadehli sanatçılar, Erotik reklamlar. Travesti, dönme sanatçıların bu ayda Müslüman bir ülkede, aldıkları astronomik konser ücretleri.
Yine bu müslüman ülkede, Mübarek Ramazan ayında; Müslümanlara, Ermeniler, yahudi, Hıristiyanlar kadar saygı göstermeyen bizim içimizden çıkan yerliler.
Ben oruç tutmuyorum, oruç tutanlar bana saygı göstermeli diyen bu ülkede insanlar var… Hatta bu durumu oruç tutanların tutmayanlara, mahalle baskısı olarak görenlerde var.
Örnekler çoğaltılabilir. Ancak sonuç değişmez. Türkiye’de İslam dininin emirlerini yerine getirenler, bazılarının sürekli gözüne batıyor ve batmaya devam edecektir.
İnsanımızı dini milli inanclardan soğutulmaya çalıştıkları bir gerçektir..
Bize düşen bunlar bizim insanımız bizden birileri. Onların ıslahı, hidayete ermeleri için dua edecek, dilimiz döndüğünce anlatmaya devam edeceğiz.
“Asla inancımızdan da taviz vermeyeceğiz.” Biz kendi göbeğinizi kendimiz keseriz.
Yeterki gölge etmesinler başka Ihsan istemiyoruz.
Rabbim mübarek Ramazan ayın sonunda, Kadir Gecesine ulaşmayı ve bu geceden istifade edebilmeyi cümlemize nasip etsin.
Müslümanlara ittihat-i İslam Birliği çatısı altında toplamayı ve Mazlum ve masum coğrafyada ki, Filistin, doğu Türkistan, Keşmir, Arakandaki kardeslerimizin kurtuluşuna vesile olacak zaferler Ihsan etsin inşallah..
Ahmet Ali Canbaz 13/03/2024