Bir Vatanseverin Anısı ve NATO’nun Gölgesi

Yayınlama: 18.02.2025
19.306
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Eşref Bitlis: Bir Vatanseverin Anısı ve NATO’nun Gölgesi

17 Şubat. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vatansever generallerinden, halkın gönlünde kahraman olarak yer edinen Eşref Bitlis’in doğum günü. Ancak biz onu, doğum gününü kutlamak yerine, hâlâ üzeri kapatılan bir suikastın gölgesinde anıyoruz.

1993 yılının soğuk bir Şubat sabahında, uçağı düştü denildi. Kaza dendi. Ama bir vatanseverin ölümüne kazayla değil, planlı bir suikastla bakmak gerekiyordu. NATO’nun, ABD’nin ve içerideki iş birlikçilerinin hedefi olmuştu. Çünkü Türkiye’nin güneydoğusunda terörün sona ermesi için çalışıyordu, Kürt halkıyla devleti barıştırmak, dış güdümlü terör örgütlerinin oyununu bozmak istiyordu.

Eşref Bitlis Neden Hedef Alındı?

General Bitlis, PKK terörüyle mücadelede geleneksel askeri yaklaşımların ötesinde bir strateji izliyordu. Bölgede terörün önüne geçmek için halkla devleti kaynaştırmayı, yabancı güçlerin provokasyonlarına set çekmeyi amaçlıyordu. ABD’nin Kuzey Irak’ta oluşturmak istediği yapıya karşı çıkıyor, Türkiye’nin çıkarlarını savunuyordu.

Özellikle, ABD’nin Irak politikasına karşı sert bir tavır almıştı. O dönem ABD, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulmasına göz yummasını istiyordu. Ancak Bitlis, bu plana sert şekilde karşı çıkıyor, Türkiye’nin bağımsız hareket etmesini savunuyordu. Bu duruşu, NATO ve ABD için tehlikeli hale gelmesine neden oldu.

Ölümünden kısa bir süre önce, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a sunduğu rapor çok önemliydi. Bu raporda, PKK’nın ABD tarafından desteklendiğini, Türkiye’ye karşı bir araç olarak kullanıldığını açıkça belirtiyordu. Bu gerçeklerin ortaya çıkması, belli odakların çıkarına değildi.

Ölümü Kaza mı, Suikast mı?

Uçağı, 17 Şubat 1993’te Ankara’dan havalanmıştı. Kısa süre sonra düştü. Uçakta herhangi bir teknik arıza yoktu, düşüşü açıklayan mantıklı bir sebep de bulunamıyordu. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı, uçağın buzlanma nedeniyle düştüğünü açıkladı. Ancak sonradan ortaya çıkan raporlar ve uzman görüşleri, motorlara özel bir müdahale yapıldığını, buzlanma iddiasının gerçeği yansıtmadığını gösterdi.

Suikast ihtimali, zamanla daha da güçlendi. Yıllar sonra, devlet arşivlerinden çıkan belgeler ve bazı itiraflar, bu olayın sıradan bir kaza olmadığını kanıtladı. Olay yerinde ABD menşeli mühimmat izleri bulunduğu iddiaları, şüpheleri daha da artırdı.

Gerçekleri Unutturmayacağız

Eşref Bitlis, Türkiye’nin bağımsız dış politika izlemesi gerektiğini savunan bir vatanseverdi. Onun şehadeti, Türkiye’nin kendi yolunu çizen komutanlarının nasıl hedef alındığını gösteren en net örneklerden biri oldu.

Bugün, 17 Şubat’ta onu saygıyla anıyoruz. Ama sadece anmak yetmez. Onun mirasını yaşatmak, Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadele etmek, dış güçlerin oyunlarını anlamak ve engellemek gerekir.

Ruhun şad olsun Eşref Paşa. Ne seni ne de mücadeleni unutacağız!

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.