Helal Yaşam: Ruhun ve Toplumun Şifası

Yayınlama: 07.03.2025
1
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Modern dünyada insanlar mutluluğu ve huzuru maddiyatta arıyor. Daha çok kazanmak, daha lüks yaşamak, daha fazla şeye sahip olmak… Ancak bu hırs dolu koşuşturma içinde kaybolurken, asıl huzurun nerede olduğunu unutuyoruz. İşte tam bu noktada “helal bir yaşam” kavramı devreye giriyor.

Helal yaşam, sadece dini bir gereklilik değil, aynı zamanda ruhu ve toplumu koruyan bir prensiptir. Helal kazanç, kişinin vicdanen huzurlu olmasını sağlar. Haramla elde edilen bir lokma, sadece bedeni değil, ruhu da kirletir. Çünkü haksız kazanç, başkasının hakkına el uzatmaktır. Toplumsal çöküşün temelinde de bu adaletsizlik yatmaz mı?

Sevgi ise helal yaşamın doğal bir sonucudur. Helal kazanan insan, hak yemediği gibi, çevresine de adalet ve merhametle yaklaşır. Sevgi, sadece romantik bir duygu değil, insan ilişkilerini besleyen en önemli değerdir. Helal yaşam süren bir insanın gönlü ferah olur, ferah gönüller de çevresine ışık saçar.

Toplum olarak helal yaşama daha fazla yönelsek, belki de birçok sorunun kökten çözüldüğünü göreceğiz. Haksız kazanç, adaletsizlik, sevgisizlik ve güvensizlik azalacak; yerine dürüstlük, adalet ve samimiyet gelecek. Çünkü helal yaşam, sadece bireyi değil, tüm toplumu iyileştiren bir şifadır.

Bugün kendimize şu soruyu soralım: Yalnızca kendi çıkarlarımızı mı düşünüyoruz, yoksa yaşantımızı helal ve hakkaniyet üzerine mi kuruyoruz? Unutmayalım, helal yaşamak yalnızca bireysel bir tercih değil, aynı zamanda daha güzel bir dünya için en güçlü adımlardan biridir.

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.