Ortadoğu Tarihini Yeniden Yazmak: Türklerin Görevi ve Zamanı

Yayınlama: 17.01.2025
10
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Tarih, bir milletin kimliği ve geleceği için en önemli rehberlerden biridir. Ancak Ortadoğu gibi dünyanın en kadim ve stratejik coğrafyasında, tarih kitapları çoğu zaman kazananların, yani güç sahiplerinin elleriyle yazılmıştır. Bu nedenle, kendi tarihimize ve bölgedeki geçmişimize dair birçok bilgi, gerçekleri tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Bugün, Türklerin bu eksikliği gidermek ve Ortadoğu tarihini kendi perspektifinden yeniden yazmak için harekete geçme zamanı gelmiştir.

Tarih Kitapları Kimin Kaleminden Çıktı?

Yüzyıllardır Ortadoğu’nun tarihi, bölge üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışan Batılı güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirildi. Osmanlı Devleti’nin çöküşüyle birlikte bölge, İngiliz ve Fransız mandalarıyla yapay sınırlarla bölündü. Bu süreçte, Sykes-Picot Anlaşması gibi anlaşmalar ve Chatham House gibi merkezlerde alınan kararlar, bölgenin geleceğini belirledi. Ancak bu tarih, Ortadoğu’nun gerçek sahiplerinin değil, dış müdahalecilerin yazdığı bir tarihtir.

Türkler, yüzyıllar boyunca bu bölgenin huzur, refah ve düzenini sağlayan bir medeniyetin taşıyıcısı olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimindeki Ortadoğu, barış içinde yaşayan çok kültürlü bir yapı sunuyordu. Ancak bu tarih, kasıtlı olarak küçümsendi ya da görmezden gelindi. Artık bu yanlışları düzeltmek ve Ortadoğu tarihine Türk perspektifini kazandırmak zamanı gelmiştir.

Türklerin Ortadoğu’daki Tarihi Mirası

Türkler, Ortadoğu’nun tarihine yalnızca bir millet olarak değil, bir medeniyet inşa eden aktörler olarak katkıda bulunmuştur. Selçuklular, Memlükler ve Osmanlılar, bu bölgede düzeni, adaleti ve kültürel zenginliği sağlamışlardır. Özellikle Osmanlı Devleti’nin dört asır boyunca bölgedeki hâkimiyeti, dini ve etnik çeşitliliği bir arada tutan bir yönetim modeli sunmuştur. Ancak bu gerçek, bugün bölgenin tarihini şekillendirenler tarafından göz ardı edilmektedir.

Ortadoğu’da Tarihi Yeniden Yazma Zamanı

Ortadoğu tarihini yeniden yazmak, yalnızca bir akademik görev değil, aynı zamanda bölgeye ve onun halklarına duyulan bir borçtur. Bu, birkaç temel hedefi içermelidir:

1. Gerçekleri Ortaya Çıkarmak: Batılı güçlerin Ortadoğu üzerindeki çıkar politikaları, tarihi manipüle etmelerine neden olmuştur. Türkler, bölgenin gerçek tarihini aydınlatacak, kendi arşivlerinden ve kaynaklarından yola çıkarak gerçekleri ortaya koymalıdır.

2. Türk Mirasını Yeniden Hatırlatmak: Ortadoğu’nun huzur ve refah dönemleri, büyük ölçüde Türk yönetimleriyle mümkün olmuştur. Bu miras, bölge halklarına hatırlatılmalı ve ortak tarih bilinci yeniden inşa edilmelidir.

3. Bölgenin Geleceğine Yön Vermek: Tarihi yeniden yazmak, yalnızca geçmişi anlamakla ilgili değildir. Bu aynı zamanda geleceği inşa etmek için bir adım atmak anlamına gelir. Türkler, adalet ve barış temelli bir bölgesel düzenin nasıl inşa edileceğini tarihsel birikimleriyle gösterebilir.

4. Kültürel Bağları Güçlendirmek: Ortadoğu’nun halklarıyla kültürel ve tarihsel bağları yeniden canlandırmak, ortak bir gelecek inşa etmenin temel taşlarından biridir. Tarih, bu bağların güçlendirilmesi için bir araç olarak kullanılabilir.

 

Türkler Neden Bu Görevi Üstlenmeli?

Türkler, tarih boyunca yalnızca bir millet değil, bir medeniyet kurucusu olmuşlardır. Selçuklular’dan Osmanlı’ya kadar, Türkler Ortadoğu’da barış, adalet ve kültürel zenginlik temelinde bir düzen kurmuşlardır. Bugün, bölgenin tarihi Batılı güçlerin perspektifinden yazılırken, Türkler bu görevi üstlenerek geçmişin karanlık noktalarını aydınlatmalı ve bölgenin gerçek tarihini gün yüzüne çıkarmalıdır.

Sonuç: Türklerin Tarihi Yeniden Yazma Görevi

Ortadoğu tarihi, dış güçlerin müdahaleleriyle şekillendirilen bir geçmişten kurtarılmalıdır. Türkler, bölgeye barışı ve düzeni getiren bir medeniyetin mirasçıları olarak, bu tarihi yeniden yazmak ve gelecek nesillere doğru bir tarih bırakmak için harekete geçmelidir.

Unutulmamalıdır ki, tarihi kazananlar değil, onu gerçekleriyle yazanlar yaşatır. Ortadoğu’da tarihi yeniden yazma görevi, Türklerin yalnızca hakkı değil, aynı zamanda bu bölgeye karşı taşıdığı büyük bir sorumluluktur. Şimdi, geçmişimizi yeniden inşa etme ve geleceği şekillendirme zamanı!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.