Türkiye, Katar, Pakistan ve Azerbaycan’ın Suriye Hamlesi

Yayınlama: 17.02.2025
0
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Yeni Bir Güç Dengesi: Türkiye, Katar, Pakistan ve Azerbaycan’ın Suriye Hamlesi

Ortadoğu, son yirmi yılda küresel güç mücadelelerinin en keskin şekilde yaşandığı bölgelerden biri oldu. Özellikle Suriye, iç savaşın başlamasından bu yana jeopolitik satranç tahtasında önemli bir yer edindi. Türkiye, Katar, Pakistan ve Azerbaycan gibi ülkelerin ortak bir askeri güç oluşturarak Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması için adım attığı yönündeki senaryolar, bölgesel ve küresel dengeler açısından büyük önem taşıyor.

Bölgesel Bir Güç Birliği Mümkün mü?

Türkiye, askeri gücü ve bölgesel nüfuzu açısından bu dörtlü ittifakta lider konumda. Katar, ekonomik ve siyasi destek sağlayan güçlü bir müttefik olarak öne çıkarken, Pakistan’ın tecrübesi ve askeri kabiliyetleri ittifaka önemli bir katkı sunuyor. Azerbaycan ise hem Türkiye ile olan derin bağları hem de son yıllarda askeri kapasitesini artırmasıyla bölgesel iş birliklerinde aktif bir aktör olarak yer alıyor.

Bu dört ülkenin ortak bir askeri yapı kurarak Suriye’de barış ve istikrarı sağlama hedefi, sadece askeri bir operasyon olarak değil, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik bir girişim olarak da değerlendirilmeli. Bölgede sürdürülebilir bir barışın sağlanması için sadece güvenlik önlemleri değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma projeleri ve siyasi uzlaşmalar da kritik rol oynayacaktır.

Suriye’nin Yeniden İnşasında Türkiye’nin Rolü

Türkiye, uzun yıllardır Suriye’de istikrarın sağlanması için hem askeri hem de insani yardımlarla aktif bir politika izliyor. Sınır ötesi operasyonlar ve güvenli bölgeler oluşturarak mülteci akınını kontrol altına alma çabalarının yanı sıra, Suriye’nin yeniden inşası için altyapı yatırımları da gündemde. Türkiye’nin öncülüğünde geliştirilecek ekonomik projeler ve eğitim programları, savaşın harap ettiği ülkenin yeniden ayağa kalkmasını sağlayabilir.

Özellikle Katar ve Azerbaycan gibi ülkelerin ekonomik destekleriyle, Suriye’de yeni bir şehirleşme ve altyapı hareketi başlatılabilir. Pakistan’ın ise askeri tecrübesi ve istihbarat kapasitesiyle bölgede güvenliği sağlama konusunda kritik bir rol üstlenebileceği söylenebilir.

Küresel ve Bölgesel Dengeler Üzerindeki Etkiler

Bu tür bir girişim, Suriye’de varlık gösteren diğer küresel aktörler tarafından nasıl karşılanır? Rusya, İran ve ABD gibi ülkelerin Suriye üzerinde uzun vadeli stratejileri bulunuyor. Bu nedenle, Türkiye öncülüğünde kurulacak bölgesel bir askeri yapı, yeni bir denge unsuru oluşturabilir. Özellikle İran’ın Şii milisler üzerinden Suriye’deki etkisini artırma çabaları ve Rusya’nın Esad rejimi üzerindeki nüfuzu göz önüne alındığında, bu ittifakın nasıl bir karşılık alacağı önemli bir soru işareti.

Ayrıca, Batılı ülkeler bu tür bir girişimi nasıl değerlendirecek? Türkiye’nin NATO üyesi olması, Katar’ın Batı ile olan ekonomik bağları ve Pakistan’ın bölgedeki stratejik rolü göz önüne alındığında, bu ittifakın diplomatik açıdan dengeli bir politika izlemesi gerekecek. Aksi halde, küresel aktörler tarafından bölgesel gerilimleri artıran bir hamle olarak görülebilir.

Sonuç: Gelecek Ne Getirebilir?

Türkiye, Katar, Pakistan ve Azerbaycan’ın Suriye konusunda ortak bir askeri güç oluşturarak yeniden inşa sürecine destek vermesi, bölge için yeni bir paradigma oluşturabilir. Ancak bu süreç, sadece askeri güçle değil, aynı zamanda diplomasi, ekonomik yatırımlar ve toplumsal uzlaşı mekanizmalarıyla desteklenmelidir.

Bu ittifakın başarısı, ortak çıkarlar doğrultusunda hareket edip edemeyeceğine ve uluslararası dengeleri nasıl yöneteceğine bağlı olacak. Eğer dört ülke, askeri iş birliğini ekonomik ve insani kalkınma projeleriyle destekleyebilirse, Suriye için yeni bir umut kapısı aralanabilir. Ancak aksi halde, bölgesel ve küresel güçlerin müdahaleleriyle bu girişim başarısızlığa uğrayabilir.

Suriye’nin yeniden ayağa kalkması için bölgesel aktörlerin elini taşın altına koyması kaçınılmaz. Türkiye’nin liderliğinde şekillenecek bir iş birliği, bu süreci hızlandırabilir ve Suriye’yi sadece savaşın değil, barışın ve kalkınmanın da merkezi haline getirebilir.

Rafet Ulutürk

Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.