Suriye yeni yönetimine ilk resmi ziyaret MİT Başkanımız İbrahim Kalın tarafından gerçekleştirildi ve akabinde Şam Başkonsolosluğumuz açıldı.
Katar da Türkiye gibi Suriye’nin yeni yönetiminin yanında olduğunu açıkladı.
İstihbarat Başkanımızın Suriye’ye gitmesinin ve Emevi Camii’nde Cuma namazını kılmasının, HTŞ lideri Golani ile 5.5 saat heyet düzeyinde görüşmesinin ne anlama geldiğini emperyalist güçler gayet iyi anladı ama içimizdeki ahmaklar anlayamadı.
Bence esed’i ve İslam düşmanı mezhepçi, kendi halkına kimyasal silahlar, ölüm, işkence, tecavüz hapishanelerinde şiddet uygulayan Sünni Müslüman düşmanı rejimi 8 günde deviren muhalif halk harekatının arkasındaki üst akıl, güç, Türkiye yönetimidir.
Böylesi mükemmel operasyonun arkasında hangi birikimler var? Kimlerle ne tip konuşmalar var? Tahamin ediyorum lakin, zamanı gelince açıklanması belki daha doğru olur.
Mesela; Putin ikna edilmiş midir?
İlk yazım “Halep ve Ötesi” başlığı içinde, Rusya ile üsler konusunda ve Rus askeri mevzileri noktasında teminat verilmiş midir? diye söylemiştim.
Rusların Suriye genelindeki askeri üslerinden emniyetle çıkıp Lazkiye’ye intikal etmesi.. Lazkiye’deki S400’lerin ve diğer hava savunma sistemlerinin sökülüp Rusya’ya geri gönderilmesi… Savaş uçaklarının ve gemi filosunun Suriye’yi terk etmesi…
Suriye muhalif güçlerinin silahlı birliklerinin hiç bir Rus askerine saldırmaması tesadüf müdür? Yeni yönetim ile Rusya arasındaki iletişimi kim kurmuştur? Kim güvence vermiştir?
Pantolonu gösteren ütüdür. Sorunsuz, tereyağından kıl çeker gibi müthiş bir operasyon gerçekleşmiştir.
Şimdi Arap aşiretlerini de yanlarına alarak pkk/pyd’nin işgal ettiği bölgelerde Suriye Milli Ordusu Türkiye’nin de destekleriyle ilerlemektedir.
Güneyde Golan tepeleri civarında ilerlemeye kalkışan israil’e Türk dış işleri ültimatom vermiş ve Türkiye’nin Golan ve civarındaki israil birliklerini hedef alacağını bildirmiştir. Bunun üzerine israil tarafından yapılan açıklamada, işgal niyetlerinin olmadığı, geri çekilecekleri söylenmiştir.
Biz Suriye’de öncelikli olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü, ülkesinde hakimiyetini hedefledik. Bazılarının iddia ettiği gibi Halep veya Suriye’nin bir kısmını ya da tamamını Türkiye’ye katmak için bunu yapmadık.
İlerleyen zaman içinde, şayet Suriye halkı referanduma gider ve Türkiye’ye katılma kararı alırlarsa o başka…
Fincanı taştan oydular, Suriye’de kimlere koydular mevzuuna gelinceeee
İRAN
İran en ağır tokat yiyen ülke oldu. Düne kadar Suriye’deki en büyük hakim devlet olan; gerek İranlı üst düzey komutanların, gerekse şii terör örgütü haşdişabi ile Suriye’de Sünni halka katliam, tecavüz, işgal uygulayan İran’ın Suriye’de tek bir askeri, örgüt militanı kalmadı, Suriye’nin politikalarında da söz hakkı bitti.
Şii hilali projesi Suriye’de sona erdirildi. Hilalin ucu kırıldı, veee kırılmaya devam edecek bence.
SIRA IRAK’TA
Şimdi sırada Irak’taki İran askeri varlığı var ve Türkiye akılcı bir dış politikayla Şii Irak yönetimini de ikna etmiş gözüküyor.
Operasyonun ilk günlerinde İran’ın esed’e Irak’taki haşdişabi örgütü militanlarını destek olarak gönderme çabalarına, Türkiye’nin Irak yönetimini uyarıp “sınırlarını geçişe kapatması” çağrısına uyarak yardım geçişini engelleyen ve Suriye’de yönetim değişikliğinin kansız olmasını sağlayan Irak’ta uzun süredir Şiiler içinde İran’a ve haşdişabi örgütüne yönelik tepkiler, protestolar var.
Çünkü abd işgali sonrası abd tarafından Irak yönetiminin başına getirilen şii azınlık Irak’ı İran menfaatlerine peşkeş çekti, Irak’ın Kuzeyindeki Erbil merkezli ayrışmaya, bölünmeye müdahale etmedi.
Milli servetini kendi halkından çok, İran’a harcayan, gönderen şii yönetimi Irak’ta yaşayan şii halk tarafından da tepki gördü, sömürüldüklerini anladılar.
Türkiye’nin, Irak’ın da ekonomik kalkınmasında büyük fayda sağlayacak olan Basra’dan başlayan ve Irak’ın içinden geçen “Kalkınma Yolu Projesi”ni Irak yönetimine teklifi Irak tarafınca memnuniyetle karşılandı ve şu an bu proje her iki ülkenin ulaştırma bakanlarınca hızla yürütülüyor.
Diğer bir nokta ise Türkiye’nin aynı Suriye gibi, Irak’ın da toprak bütünlüğünü koruma gayesi olduğunu gösteren icraatları. Irak’ın askeri birliklerinin Türkiye sınırına getirmesini ve birlikte terörist yapılanmaya karşı harekat düzenlenmesini teklif eden Türkiye’nin bu açık yürekli tavrı da Irak’ı memnun eden diğer bir durum. Şu an artık Irak devleti İran’ın ve abd’nin baskılarına rağmen “Türkiye askerlerini Irak’tan çeksin” demiyor; aksine, operasyonlarımızı rahatça yapmamıza imkan sağlıyor.
Suriye’de bugün elde edilen sonuca da baktıklarında işgal etmeyeceğimiz konusunda daha çok mutmain olacaklar.
RUSYA
Akılsız başın cezasını çekenlerden biri de Rusya oldu.
Suriye’de büyük bir bölge hakimiyet alanı yakalayan Rusya, esed rejiminin kendi halkını yok etmesine katkı sağlayarak yaptıklarının cezasını çekti.
Hartum’daki üssünde Türkiye sayesinde kalabilir mi? Yakında bu da belli olur.
Suriye topraklarını israil’in saldırılarından ve abd’nin ypg/pkk üstünden işgalinden, petrol kaynaklarına el koymasından kurtarmayan, korumayan Rusya, güvenilir bir müttefik olamayacağını gösterdi.
Şayet Rusya, emperyalist güçlere karşı yanımızda yer almaktan korkuyorsa bize ne faydası var? sorusunu sormamıza yol açtı. Dünyanın en büyük nükleer gücüne sahip, supersonic füzeleriyle ihtişamlı görüntü çizen bu devin, abd ile Suriye’de danışıklı dövüşü… Münbiç, Aynel Arap’tan çekilen abd’nin Rusya’ya buraları devretmesi… Rusya’nın teröristlerden buraları temizleyeceğim diyerek Türkiye’ye verdiği sözü tutmaması…
Sonuç Fincanı taştan oyanlarca koyulan bir diğer devlet yaptı Rusya’yı.
abd – israil
Dünya’nın en büyük ve güçlü terör devleti abd ise koskoca Türkiye’ye rağmen bir avuç pkk’lıya devlet kurdurma hayalinden son güne kadar vazgeçmedi, Ankara’ya gelip yalvardı, lakin avucunu yalayarak geri döndü.
Suriye’nin yeni yönetimi, Türkiye’nin eğittiği ordu haline getirdiği Suriye Milli Ordusu, bölgedeki aşiretleri de yanına alarak abd’nin eğitip ağır silahlarla da donattığı sözde pkk ordusunu Suriye’den temizliyor.
abd’nin ve israil’in Suriye’yi parçalama, terör devletçiği kurdurma planları hüsrana dönüştü.
arz-ı mevud ütopyası ağır darbe alan israil’in sonunun başlangıcı belki de Suriye’de aldığı bu ağır yenilgi olacak. Çünkü, artık bundan sonra Suriye’de Türkiye olacak, Türk silahlı gücü ve silah sanayii olacak!..
Suriye’de birliğin sağlanması, ekonomik gelişme, modern şehirler ve tesislerin kurulması Katar öncülüğünde Arap Birliği sermayesi ve Türkiye’nin birikim ve katkılarıyla gerçekleşecek inşallah.
Burada, bazı içimizdeki beyinsizlerin Suriye’de yeni kurulacak rejim konusundaki huysuzluğunu ve rahatsızlıklarını başka bir yazıma bırakıyorum.
Önemli olan Türkiye’nin sınırlarında müttefik, uyum içinde yaşayacağımız, güvenlik endişesi duymayacağımız bir devletin olması değil mi? Size ne rejiminden? Adil olsunlar, zulmetmesinler, kendi halkına yönelik katliam, işkence yapmasınlar yeter.
Suriye’de tek galip olan var, O da Türkiye!
İbrahim Tamer 14.12.2024
Kaynak: çamlıca vadisi