Türkiye’nin Suriye Hamlesi:

Yayınlama: 05.02.2025
36
A+
A-
Bulgaristan Türklerinin BULTÜRK derneğinin Genel Başkanı Rafet Ulutürk

Sessiz Dünyaya Verilen Mesaj

Bu günlerde Suriye Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret, sadece iki ülke arasında diplomatik bir temas olmanın çok ötesine geçti. Bu ziyaret, uzun yıllardır devam eden kaosun merkezinde yer alan Orta Doğu’da yeni bir dönemin kapılarını araladı. Dünya, bu ziyareti sessizce izlerken aslında büyük bir gerçeği de görmezden gelemedi: Suriye’nin kime bağlı olduğu ve kim tarafından kontrol edildiği artık çok daha net bir şekilde ortada.

Bu ziyaret, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik ve stratejik gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Suriye gibi yıllardır iç savaşla boğuşan ve uluslararası güçlerin satranç tahtasına çevirdiği bir ülkenin liderinin Ankara’ya adım atması, Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolünün artık sadece bir gözlemci ya da arabulucu olmadığını gösteriyor. Türkiye, bölgede aktif bir şekillendirici güç olarak yer alıyor.

Dünya bu ziyareti sessizlikle karşıladı, çünkü bu durumun yarattığı jeopolitik sonuçlar henüz tam anlamıyla sindirilemedi. ABD, Rusya ve Avrupa’nın gözleri önünde gerçekleşen bu diplomatik temas, Türkiye’nin Orta Doğu’daki kartları nasıl dağıttığını net bir biçimde ortaya koydu. Türkiye, artık yalnızca sınırlarını koruyan bir ülke değil; aynı zamanda bölgesel denklemi yeniden kuran, dengeleri değiştiren bir aktör.

Ancak bu diplomatik sürecin en dikkat çekici adımı henüz atılmadı. Şimdi gözler, Şam’da gerçekleştirilecek tarihi buluşmaya çevrilmiş durumda. Semiramis Sarayı’nda yapılması beklenen zirvede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte yer alacağı konuşuluyor. Bu ziyaret sadece iki ülke liderinin el sıkışması değil, aynı zamanda Orta Doğu’nun yeni mimarisinin temel taşlarının döşendiği bir buluşma olacak. Türkiye’nin bu güçlü diplomatik hamlesi, dünya kamuoyunun hayranlıkla izleyeceği bir gösteriye dönüşecek.

Bu süreçte belki de en dikkat çekici olan, Türkiye’nin tarihsel sınırlarının ötesine geçen yeni vizyonudur. Misak-ı Milli haritası bir dönem Türkiye’nin ulusal sınırlarını ve hedeflerini belirlemişti. Ancak bugün, bu harita adeta yırtılmış, Türkiye için yeni bir dönem başlamıştır. Artık Türkiye, sadece Misak-ı Milli sınırlarının ötesine geçen bir ülke değil; bölgesel ve küresel ölçekte oyun kuran, yön veren bir aktör konumundadır. Yeni Türkiye, eski sınırların çok ötesine geçmiş, diplomatik, askeri ve ekonomik gücüyle adını dünyaya yeniden duyurmuştur.

Dünya, Erdoğan ve Bahçeli’nin Şam’da vereceği bu güçlü mesajı merakla beklerken, bu adım Türkiye’nin bölgesel liderliğini pekiştiren bir dönüm noktası olarak tarihe geçecek. Türkiye, sadece Suriye değil, tüm Orta Doğu’da barışın, istikrarın ve düzenin anahtarı haline gelirken, dünya sahnesindeki bu yeni güç dengesine sessizce ama derin bir hayranlıkla tanıklık edecek.

Sonuç olarak, Suriye Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti ve ardından Şam’da beklenen bu kritik buluşma, sessiz bir dünyanın gözleri önünde gerçekleşen büyük bir mesajdır. Türkiye, Orta Doğu’yu dizayn etme sürecinde güçlü adımlar atmış ve bu adımların yankısı sadece bölgede değil, tüm dünyada hissedilmeye başlamıştır. Misak-ı Milli sınırlarını aşan Türkiye, artık bölgedeki oyun kurallarını yazıyor ve bu yeni düzende sessizlik bile bir tür onaydır. Dünya ise bu yeni dönemin mimarına hayranlıkla bakıyor.

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.