LONDRA’DA GÖZÜME TAKILANLAR…
Günlerden Cumartesi, Okullar tatil. Çocuklar evde zaman geçirmek istemiyorlar, biraz da olsa gezıp dolaşmak niyetinde oldukları apacık gözler önünde. Tabii evin de çeşitli ihtiyaçları sıralanmış bekliyor listede. Şöyle bir yerlere gidip hepsini derleyip toplamak luzümü hasıl olmuş, ister istemez çıkacaksınız o ev ortamından. Çıktık tabi ki düştük yolara.
Şuraya mı gitsek buraya mı gitsek derken havanın güzelliği bizleri açık havada hem dolaşmak, hem de ihtiyaçları alacağımız bir ortama sürükledi. İyi ki de sürüklemiş, çünku hava sıcak mı sıcak, ama sanmayın Türkiye’deki gibi 35-40 derece, hava ancak 19-20 derece ya var ya yok. İklim olarak her gün yağış aldığından o sıcaklık gerçek anlamda sıcak geliyor insana. Londra’da bulunduğumuz dönemde 3-4 gün hava sıcaklığı 28-29 dereceyi buldu ki bu zamana kadar böyle bir sıcak yaz görmedik dediler, gerçekten bunaltıyordu insanları.
Gezimize geri dönersek, nihayet gitmeye karar verdiğimiz ASHFORT OUTLET merkezine vardik. Burası elips biçiminde inşa edilmiş bir meydanın etrafına yerleştirilmiş çeşitli türlerde mağazalardan olusan büyük bir açık hava alışveriş merkezi. Gezmekle bitiremeyeceğiniz kadar çok çesitte mağaza, restorant ve işyerleri ile dolu. Orta kısmı arabalar için otopark alanı; parkın çevresı bodur ağaçlar ve çiçeklerle bezenmiş. Otoparka girerken barıyerden geçiyorsunuz, kamera arabanızın plakasını okuyor ve müsait bir yere park ettikten sonra mağazalarin önüne açılan gezi alanına bir kaç basamakla çıkıyorsunuz. Daha önce de bahsettiğim gibi, burası kapalı bir alışveriş merkezı değil. Mağazaların önündeki 5-6 metre genişliğindeki alanı konforlu bir şekilde gezebilmeniz için devasa direklere monte edilmiş çadırlar sizi güneşten ve yağmurdan koruyor. Mağazalar giyim, yiyecek, oyuncak, ayakkabı gibi aradığınız bir çok ürün bulabileceğiniz ve ihtiyacınızı temin edeceğiniz bir donanımda. Yorulurda oturmak isterseniz ufacık şirin büfelerden soğuk veya sıcak bir şeyler alarak hemen yanlarına yerleştirilmiş banklara oturup dinlenebilirsiniz.
İhtiyaçlarınızı aldınız, gezmekten yoruldunuz ve evinize dönmek istiyorsunuz. O zaman otoparkın girişindeki ödeme makinasına gidip aracınızın plakasını yazmanız otopark ücretini görmeniz için yeterli. Kredi kartı veya nakit ile ödemenizi yaptıktan sonra aracınızı alıp çıkış kapısına geldiğinizde barıyer size otomotik olarak yol veriyor. Bu işlemlerin hepsini kendiniz yapıyorsunuz çünku orada size yardım edecek bir eleman yok, her şey otomatik. Sadece araçları gözetlemek zorunda olan güvenlik görevlisi bulunuyor.
Yani anlatmaya çalıştığım şu ki sistemi yapanlar düzgün yapar, kanunu yazanlar eksiksiz hazırlarsa, cezai meyidelerini de ağır koyarsa vatandaş uymak zorunda kalır ve böylece her şey yerli yerine oturur. O zaman da her gün, yaz boz tahtası gibi eksikleri düzeltmek için uğraşılmaz.
08 / 12 / 2023
Mahmut Şevket Haberveren
( Nabi Nabizade )