Gerçek Değer Gösterişte Mi, Tevazuda Mı?

Günümüz dünyasında pek çok insan, sahip olduklarını ve elde ettiklerini göstermekten büyük bir haz alıyor. Sosyal medya paylaşımlarından özel hayatın her alanına kadar, ‘ben buradayım’ çığlıkları atılıyor. Ancak, gerçek değer ve kalıcılık, bu görünürlüğün içinde mi, yoksa tevazu ve samimiyette mi gizli?

Kendini olduğundan büyük göstermek, insanın içindeki eksiklikleri kapatma çabasıdır aslında. Bilgelik, güç ve başarı, en çok sessizlikte ve sadelikte kendini belli eder. Tarih boyunca en büyük liderler ve düşünürler, kendilerini yüceltmek yerine halkın içinde sade yaşamayı tercih etmişlerdir. Çünkü bilgelik, başkalarına üstünlük taslamaktan değil, öğrenmeye ve paylaşmaya açık olmaktan geçer.

Gurur ve kibir, insanı yalnızlaştırırken; alçakgönüllülük ve samimiyet, insanı yüceltir. İnsanlar, başkalarının gösterişini değil, onlara kattıkları anlamı hatırlar. Bir başağın doldukça eğilmesi gibi, gerçekten dolu olan insanlar, kendilerini göstermek yerine değer üretmeye odaklanırlar.

Eğer gerçek anlamda iz bırakmak istiyorsak, neye sahip olduğumuzdan çok, neyi nasıl paylaştığımıza odaklanmalıyız. Çünkü sonunda insanlar, gösterişimizi değil; tevazumuzla, iyiliğimizle ve içtenliğimizle hatırlayacaklar.

Hayatın içinde tevazu ile var olabilmek dileğiyle…