Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Gazze’de yaşananların savaş suçunu çoktan geçip insanlık suçuna dönüştüğünü belirterek, “Soykırımın sona ermesi için tek yol Batı’nın ekonomisinin felç edilmesidir. Türkiye’nin yapabileceği tek şey, İslam İş birliği Teşkilatı’nı acilen bu gündemle toplayarak, Avrupa’ya petrol ve doğalgaz ihracatını kesmesi, tüm ticari anlaşmaları askıya almaları, tüm ödemeleri durdurmalarıdır. 3 gün sonra Avrupa’da herkes benzin kuyruğuna girer ve 3 gün sonra da soykırım sona erer.” dedi.
Tümamiral Cihat Yaycı Paşa, KASSAK (Karabağ Savaş Suçları) Komisyonu’nun düzenlediği “Uluslararası Akdeniz Zirvesi 2023 ve Gazze” temalı konferansta önemli açıklamalarda bulundu.
Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Müslüm Aktürk’ün yaptığı, yurt içi ve yurt dışından önemli isimlerin katıldığı video konferansta “Akdeniz, Gazze-Kudüs ve Savaş Suçları Mahkemesi” başlıklı üç başlık ele alındı.
TÜRKİYE AKDENİZ’DE MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE İLAN ETMELİ
Konferansa konuşmacı olarak katılan E. Tümamiral Cihat Yaycı, Akdeniz’in son derece önemli bir bölge olduğunu ve Türkiye ilk olarak Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge ilan edip “Oradaki canlı kaynaklar bana aittir.” demesi gerekir, dedi.
Akdeniz’de sadece yıllık orkinos balığı kaybının 400 milyon doları bulduğuna dikkat çeken Yaycı, “Münhasır bölge ilan edilmediği için, getirisi olan bu balıkları elalem almaktadır. Mısır münhasır ekonomik bölgesini ilan etmiştir. Bizim balıkçılarımız Mısır kıyısına gidemezler ama Mısırlı balıkçılar Karpas açıklarında avlanabilmekteler.” şeklinde konuştu.
Yaycı Paşa, Konferansa katılan Prof. Dr. Ata Atun’un “Türkiye neden hala münhasır ekonomik bölge ilan etmedi?” sorusuna “Muhtemelen Dışişleri Bakanlığı işten kaçtığı için henüz bir çalışma yapmadı. Ama Türkiye kan kaybediyor. İnşallah düzelir.” cevabını verdi.
KASSAK Başkanı Salih Kurt’un “Cihat Yaycı Paşamızın Münbiç ve Süleyman Şah Türbesi hakkında birtakım açıklamaları oldu. Ben de kendisine fikren katılıyorum, Türk askerinin şu anda Gazze’de savaşma durumunu olası dışı görüyorum. Ancak oradaki soykırıma istinaden bizler Türkiye’de bir çalışma başlattık, yerli ve yabancı birçok hukukçu da katılıyor” dedi.
GAZZE’DE YAŞANANLAR İNSANLIK SUÇUDUR
Gazze’deki soykırımın sona ermesi için tek yolun Batı’nın ekonomisinin felç edilmesi olduğuna dikkat çeken Yaycı:
“Türkiye’nin yapabileceği tek şey, İslam İş birliği Teşkilatı’nı acilen bu gündemle toplayarak, Avrupa’ya petrol ve doğalgaz ihracatını kesmesi, tüm ticari anlaşmaları askıya almaları, tüm ödemeleri durdurmalarıdır. 3 gün sonra Avrupa’da herkes benzin kuyruğuna girer ve 3 gün sonra da soykırım sona erer.”
Filistin’in yerine getirmesi gereken öncelikleri olduğunu hatırlatan E. Tümamiral Cihat Yaycı şunları söyledi:
“İlk olarak Filistin GKRY büyükelçisini geri çekmeli. Türkiye’nin dostluğuna karşı KKTC’yi tanımalı ve başkenti Lefkoşa’ya büyükelçi atamalıdır.
İkinci Filistin Devleti deniz hidrokarbon kaynaklarına sahip çıkarak deniz kıyılarını işgalden korumak için Türkiye ile deniz yetki alanı sınırlandırma antlaşması, yani münhasır ekonomik bölge antlaşması yapmalıdır.
Üçüncü olarak Gazze’de yapılan soykırıma son verilmesi için İslam İş birliği Teşkilatı üye ülkeleri Batı’ya doğalgaz ve petrol ambargosu uygulayarak, Batı ile ilgili önemli antlaşmaları askıya alınmalıdır.”
ULUSLARARASI SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİ
KASSAK Medya Kurulu Başkan Yardımcısı Yasemin Kurt’un “Türkiye’de uluslararası savaş suçları mahkemesi kurulsa, Gazze’de işlenen bu insanlık suçları sorumluları Türkiye’de yargılanabilir mi?” sorusuna Yaycı Paşa, tertemiz bir yapıyla savaş suçları mahkemelerinin kurularak yargılanabileceğini ifade etti.
Söz alan KASSAK Başkan Salih Kurt; Türkiye’nin acil olarak ‘Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ni kurması gerektiğini kaydetti ve bunun için Türkiye’nin elinde yeterli donelerinin olduğunu hatırlattı. Başkan Kurt kapatılan askeri mahkemelerin içtihadının değiştirilerek Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi olarak uyarlanabileceğine dikkat çekti.
Başkan Salih Kurt’un, Türkiye’de lağvedilen askeri mahkemelerin bütün materyallerinin yeni kurulacak Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne devredilerek bir sihirli el değmiş gibi kısa bir sürede Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin kurulabileceğini, bu mahkemelerin hukuk statüsü içerisinde yer alan birkaç ibarenin değiştirilmesiyle uluslararası hukuk normlarına uyarlana bilineceğini belirtmesi üzerine E. Tümamiral Cihat Yaycı:
“Türkiye’de böyle bir mahkemenin Türk devletleri teşkilatının desteğini de alarak Türkiye’de kurulması önem arz etmektedir. Örnek verecek olursak x ülkenin bir devlet başkanı veya bakanı bir insanlık suçu işlediğinde tutuklanacağı için çevre ülkelere seyahat edemeyecektir, hakkında tutuklama hükmü verilen bir devlet adamı ile hiçbir devlet protokol imzalamayacaktır, bir antlaşma yapamayacaktır. Bu Türkiye’ye ciddi avantaj sağlar.” dedi.