Hiç

Yayınlama: 26.07.2024
15
A+
A-

Hiç. Büyük, boş, sessiz, anlamsız bir kelime. Sanki bir uçuruma bakıyor, derinliği ve karanlığı hissederken sonunda hiçbir şey bulamıyor.

Hiç, bir damla suyun çölde buharlaşması gibi kaçışan umutların anısıdır. Kaybolmuş sevgiyle dolu parmak izlerine benzeyen tozlu bir aynadır. Hiç, bir uçurtmanın kırık iplerle yerde yatması gibi, kırık hayallerin bedensiz gölgesidir.

Hiç, zamanının akıp gitmesini izleyen korkunç sessizliktir. Sessizliğin içinde görülen hayaletler ve düşünseniz de kaçamadığınız sorular. Hiç, “Neden?” sorusuna cevap bulamama, anlamsız varoluşun kocaman bir kucaklaşmasıdır.

Ancak, hiç olmak aynı zamanda başlangıç noktasının da isimsiz olmasıdır. Yeni bir başlangıcın öncesindeki o boş tuval gibi. Sadece bir tuval olduğu için olanaklarla dolu, her şey olma potansiyeline sahip.

Hiç, acıların sonrasında gelen sessizliktir. Ruhun söndüğü an değil ama yeniden dolmasının bekleme halidir. Hiç, karanlığın içinde beklemektir, doğacak bir güneşin ışığını beklercesine.

Hiç, bir korkudan çok bir bilinmeyene yolculuktur. Cesareti bulup bu boşluğa atılarak yeni bir şey yaratma ihtimaliyle. Hiçin içinde yeni bir anlam yaratmak, kendini bulmak için. Başlangıç noktası, yok oluş ve yaratılış arasında bir köprü.

Hiç’e bakıldığında sadece boşluk görülmez. Orada, düşlerimizdeki potansiyel ve umutlarımızdaki ışık da gizlidir. Çünkü hiç, bir son değil, bir başlangıçtır.

Sevgilerimle
Sibel Arslan

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.