Dün İtalya, bugün Polonya… Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen ülkeleri birer birer Türkiye’ye geliyor. Küresel dengeler değişirken, Türkiye bölgesinde ve ötesinde yeni bir düzenin kurucu aktörü haline geliyor. Artık mesele yalnızca ikili ilişkiler değil; Türkiye’nin öncülüğünde yeni bir medeniyet inşası söz konusu. Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında yükselen Türk Devletler Birliği, bölge halklarını kucaklayan daha geniş bir yapıya dönüşüyor.
Birlikten Doğan Güç
Türk Cumhuriyetleri, Kürtler, Araplar ve farklı etnik kökenlerden halklar ortak bir gelecek inşa etmek için Türkiye’nin liderliğinde birleşiyor. Artık bölünmüşlükten değil, birlikten doğan güçten bahsediyoruz. Küresel düzenin eskimiş, tek merkezli yapıları sarsılırken, Türkiye liderliğinde şekillenen bu yeni oluşum, dünyaya adeta meydan okuyor.
Bu süreç sadece siyasi ve askerî değil, aynı zamanda ekonomik bir devrim niteliğinde. Ticaret yolları yeniden şekilleniyor, enerji hatları yeni yönlere evriliyor, üretim ve teknoloji iş birlikleri hız kazanıyor. Avrupa’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada Türkiye’nin etkisi gün geçtikçe daha belirgin hale geliyor.
Dünya Bekle Bizi, Biz Geliyoruz
Bu yeni oluşum, sadece ülkelerin değil, halkların da gönüllü bir şekilde birleştiği bir hareket. Tarihin derinliklerinden gelen kültürel bağlarımız, bugün ekonomik, askerî ve diplomatik alanda güçlü bir ittifaka dönüşüyor. Türkiye artık yalnızca bir bölgesel güç değil, küresel bir aktör olarak sahneye çıkıyor.
Avrupa Birliği, NATO, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası yapıların mevcut krizlerini aşabilmesi, Türkiye gibi bir liderle iş birliğine bağlı. Avrupa güvenliğini garanti altına almak istiyorsa, Türkiye’siz bir senaryonun mümkün olmadığını artık kabul etmek zorunda.
Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki kaos, Afrika’daki istikrarsızlık… Dünyanın dört bir yanında krizler yaşanırken, çözüm için gözler Türkiye’ye çevriliyor. Çünkü Türkiye yalnızca krizleri yönetmekle kalmıyor, yeni bir sistemin inşasına da öncülük ediyor.
Yeni Bir Medeniyet Doğuyor
Türkiye ve dostları, yalnızca jeopolitik dengeleri değiştirmiyor; aynı zamanda yeni bir medeniyet tasavvurunun temellerini atıyor. Batı’nın tek taraflı düzenine mahkûm olmayan, halkların iradesini esas alan, adil ve güçlü bir birlik doğuyor. Ve bu birlik, sadece Türk Devletleri ile sınırlı kalmayacak. Bu coğrafyada yaşayan tüm halklar, etnik ve mezhepsel ayrımları bir kenara bırakıp ortak bir gelecek için aynı çatı altında buluşuyor.
Dünya beklesin… Çünkü biz geliyoruz!