YEGÂNE EĞİTİM SİSTEMİN TEMEL DEĞERLERİ (4)

Yayınlama: 03.02.2024
36
A+
A-

Bu yegâne eğitim sisteminin temel değerlerini ciddiye almış seçkin nesiller asırlarca dünya yönetimine yön verdiler. Ciddiye almayanlar zelil ve perişan oldular.
Allah’ın kanunlarında boşluk yoktur. O’nun kanunlarında boşluk ya da ihmal olduğu zannına kapılanlara da taviz yoktur. Çünkü O’nun kanunlarında, ihtiyaçtan değiştirilecek hiçbir eksik yoktur. İhtiyaç olmayınca da yenisine gerek yoktur.
Öylesine ihtiyaç ve açık yoktur ki, O’nun kanununda peygamber bile sorgulanır. Bir peygamber olduğu halde Yûnus aleyhisselamın balığın karnına hapsedilmesi bunun çok açık ve net bir delili olarak ibretlerle doludur. Hazreti Yûnus aleyhisselam bu gerçeği ancak balığın karnında idrak etti. Kendini toparladı ve Allah’ın vahdaniyetini ve münezzeh olduğunu dilinden düşürmeden çokça zikretti.
Bu zikir ile kıyamete kadar gelip geçecek bütün müslümanlara örnek oldu. Şimdi, biz bu mesajı nasıl anlayacağız, nasıl benimseyeceğiz ve nasıl uygulama yapacağız, değerlendirmeye çalışalım. Yûnus balığın karnında mahkûm ve mahpustu.
Biz ise bugün yeryüzünde iki milyar müslüman olarak O münezzeh olan Allah’ın yardımından mahrûm kalmışız. Zâlim ve kâfir sömürgecilerin amansız vesayeti altında azat edilmemelerine kesin karar verilmiş darmadağınık köleleriz.
Öylesine vesayet altında kalmışız ki, müftülerimiz, kendilerini yetiştiren hocalarına, camilerde irşad görevlerini yapmalarına engel oluyorlar! Bugün dünyadaki müslümanlardan nice İslam davasını savunan âlim, hatip, vaiz, yazar, akademisyen, nice cemaat ve nice kurum ve kuruluş vardır. Buna rağmen Yûnus aleyhisselam “Allah’dan başka ilâh yoktur. Sen münezzehsin, ben zâlimlerden oldum” diyerek Allah’ın vahdaniyetini zikrettiği için balığın karnından kurtulduğuna şahid oluyoruz.
Şimdi dönüp mecburen öz eleştiri yapıyoruz. İslam sisteminin temel eğitim değerlerini âdeta yok sayanlar Rabbimiz, “oku,” bilgilen diye emrettiğini unutuyorlar. Bununla ilgilenmiyorlar. Eğitim çağındaki nesiller korkunç ve bunaltıcı vesayet altında kaldığı halde, sorumlularımız “sempozyum” ile hizmet vereceklerini hayal ediyorlar.
Büyük iddialarla, büyük davaya hizmet edeceklerini zannedenler İslam’ın Kitabı Kur’an’a danışmıyorlar. Ortalıkta dernek, vakıf, cemaat, platform ve benzeri oluşumlar curcuna halinde gövde gösterisi yaparken nice hayırlara engel oluyorlar.
Her yönü ile hayat iksiri fışkıran Kur’an, her tür derde devadır. Öğretim ve eğitim gibi alanlarda da olmazsa olmaz temel değerdir. Bunun en mükemmelini emreden Allah Teâlâ’dır. O mükemmel sistemi en verimli ve en mükemmel uygulayan insin ve cinnin peygamberi Emin zat Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem insanlığın zirvesindedir. “Onun ümmetinin âlimleri de insanlığa öğreten öncülerdir.
Öğretim ve eğitim başlamadan Cenabı Hak; Kalem’e ve kalemin yazdığı satırlara andolsun” diyerek ilmin temel taçı olan malzemeye bile yüksek değer yüklüyor. O halde İslam devletinin kuruluş ilkelerini unutmadan uygulamak, inanmış insanların vazgeçemeyecekleri görevleridir Boyunlarının borçlarıdır. Buna göre biz önemli, yaygın ve kalıcı bir hizmet yapmak üzere harekete geçme zorundayız.
Mesela bu önemli, yaygın ve kalıcı hizmetin adı “rehber satırlar” olsun. Bu “rehber satırlar” programı, bir ömür boyu namaz kılmış fakat hiçbir namazında kendini hiç sorgulamamış müslümana soralım; ona, bunca kıldığın namazda Allah’a ne dediğinin farkına varabildin mi? اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ Bunun bilincine varabildin mi?.
“Rehber satırlar” her mümine manevi destek verip faydalı olabilir!
Gerçekten böyle bir eğitime ne dersiniz? Esselamualeykum.

İlhan Oral  04/02.2024

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.