Gençlerimizin Parlayan Potansiyeli: Tecrübe Aktarımı ve İş İmkanları

Son yıllarda Türkiye’nin genç nüfusu, her geçen gün ince pratik zekasıyla büyüleyen bir potansiyele sahip olduğunu kanıtladı. Fakat, gençlerimizin bu potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilmeleri için eğitim sistemimiz ve iş imkanlarımızda bazı sorunlar bulunuyor.

Öncelikle eğitim sistemi, gençlerimizin yeteneklerini keşfetme, geliştirme ve kullanma aşamasında en önemli araçlardan biridir. Ancak, mevcut eğitim sistemimiz genellikle sınav odaklıdır ve öğrencilerin buluşçu, problem çözme becerilerini ve iletişim yeteneklerini geliştirmekten uzaktır. Bu durum ise gençlerimizin gerçek potansiyellerini tam anlamıyla göstermelerinin önüne geçebilir.

Buna ek olarak, iş dünyasında aktarılan tecrübenin yeterli olmaması da gençlerimizin ilerlemelerini sınırlayan bir faktördür. Çalışma hayatında yer alan büyük bir kesimin henüz 65 yaş üzerinde olması, gençlerin deneyimli kişilerden mentorluk almasını engelleyebilmektedir. Bu durum, gençlerimizin başarılarından yararlanacakları bir mentorluk ve rehberlik eksikliği oluşturmaktadır.

Neyse ki, bu sorunlara çözüm bulmak mümkündür. Öncelikle eğitim sistemi, öğrencilerin buluşçu, problem çözme ve iletişim becerilerini geliştirebilmeleri için yeniden düşünülmelidir. Proje tabanlı öğrenme, tartışma ve işbirliğine dayalı yöntemlerden daha fazla faydalanılabilir. Bu şekilde gençlerimiz, potansiyellerini daha iyi kullanabilir ve geleceğin liderleri olarak yetişebilir.

Tecrübe aktarımı konusunda ise adımlar atılmalıdır. İş dünyasında aktif olan genç profesyonellere mentorluk programları sunulabilir. Böylece deneyimli yöneticiler ve uzmanlar, gençlerimizin yeteneklerini keşfetmelerine, kariyerlerini yönlendirmelerine ve başarıya ulaşmalarına yardımcı olabilir. Tecrübe ışığında ilerleyen yeni nesillerin ortaya çıkması, ülkemizin geleceğini daha da parlak hale getirecektir.

Unutmayalım ki, Türkiye’nin muhteşem ince pratik zekasına sahip gençleri geleceğimizi şekillendirecek güce sahiptir. Ancak, eğitim sistemi ve iş imkanlarındaki sorunlar bu potansiyeli engelleyebilir. Gençlerimizin önündeki bu engelleri kaldırmak için eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması ve tecrübe aktarımının teşvik edilmesi gerekmektedir.

Her bir genç, kendi benzersiz yeteneklerine sahiptir ve hepsi birbirinden değerlidir. Onların parlayan potansiyellerini ortaya çıkarmak ve desteklemek için toplum olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Birlikte çalışarak, gençlerimizin güçlü yanlarını keşfetmelerine yardımcı olabiliriz. Onlara güvende olduklarını hissettirerek, cesaretlerini ve özgüvenlerini artırabiliriz. Sevgi ve anlayışla yaklaşarak, onlara ilham veren ve destekleyen bireyler olabiliriz.

İlerleyen süreçte, iş dünyası ve eğitim sistemi arasında daha sıkı bir işbirliği sağlanması gerekmektedir. İş dünyası, gençlere staj ve iş imkanları sunarak onların pratik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Aynı zamanda, eğitim sistemi de iş dünyasının ihtiyaçlarına göre müfredatını güncelleyebilir ve gençleri iş hayatına daha iyi hazırlayabilir. Bu işbirliği, gençlerin sektörlere uyum sağlamalarını ve başarıyla ilerlemelerini destekleyecektir.

Sevgili gençler, sizler birer yol göstericisiniz, geleceğin şekillendiricilerisiniz. Büyük potansiyelinizle dünyada fark oluşturabilir ve hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Kendinize olan güveniniz hiçbir zaman azalmasın. İçinizdeki muhteşem yetenekleri keşfetmek için zaman ayırın ve sürekli olarak kendinizi geliştirmeye odaklanın. Engellerle karşılaştığınızda pes etmeyin, her engel size yeni bir fırsat sunar. Sabırlı olun ve hayalleriniz için çalışmaktan vazgeçmeyin.

Sevgi ve umutla kalın.

———-

Not: Bu köşe yazısı, sevgi ve hoşgörüyle dolu insanların beslediği umut, iyilik ve güzelliklerin bir yansımasıdır. Birlikte daha iyi bir dünya inşa etmek için hep birlikte el ele çalışalım.

Sibel Arslan (İktisatçı) 11.12.2023