STRATEJİK ve İNOVATİF Alternatiflerimiz

Yayınlama: 26.11.2023
51
A+
A-
Birlik Stratejik Araştırmalar Merkezi, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi kurucusu ve Strateji Enstitüsünde Başkanlık görevinde bulundum. Strateji Derneğinde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevime devam etmekteyim. Rodos Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Kurucu Başkanıyım. 

Türkiye dünyada en fazla yeraltı ve yerüstü stratejik ürüne ve madene sahip bir ülkedir. Alternatifler, dünya da tükense, bizde tükenmez.

Safran, Tütün, Akgünlük Yağı (Sığla Yağı) ve Kenevir, Bor, Toryum “stratejik” bir üründür! Olmaz üzere, çok sayıda stratejik ürüne ve endemik türe sahibiz.

Petrol, doğalgaz, altın ve buğdaydan sonra bu ürünlere kim sahipse güç onda olacaktır. Bu nedenle Bor, Toryum, Kenevir gibi endüstriyel ürünlerde teknolojik üretime geçmelidir.

Endüstriyel tarım, büyük bir gelecek vadediyor. Büyük bir potansiyele sahibiz. Türkiye dünyada tartışmasız en fazla alternatife sahip ülkedir.

Ülkemizin döviz kaybını azaltacak çok önemli stratejik ürünlere sahibiz. Bu ürünler; “Safran, Bor, Toryum ve Kenevir’dir” bu ürünlerin üretimini ve endüstride kullanımını çok daha geniş alanlara yaymalıyız.

Son yıllarda Kenevir üretimi izni 19 ile çıkartıldı, 32 il daha izin almak için müracaatta bulundu. Buna rağmen süreç ağır işliyor. İzinlerin alınıp, üretimin başlaması için Valilik ve Kaymakamlıklar, Gıda Tarım İl Müdürlükleri ve Ziraat odalarının bu konuda hakkı bilgilendirmesi gerekir.

Kenevirde 6 bin 500 dekar üretim alanı hedeflenmektedir. TİGEM ve TAGEM üretim için çalışma yapmalıdır. TÜBİTAK da yeni ürün geliştirmelidir. Ayrıca, Mikroçip ve Grafen için de çalışmalar devam etmektedir. Savunma Sanayinde büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Yapılan araştırmalar da uzmanlar, Türk Keneviri dünyada en kaliteli ürün olarak kabul edilmekte. Hint, İtalyan ve Yugoslav kenevirinden daha üstün özelliklerde olduğu ifade edilmektedir. Tıp, eczacılık, sağlık, kimya, biyoteknoloji, tekstil gibi çok geniş bir endüstriyel kullanım alanına sahip.

Bor da ise; dünya rezervinin %70 gibi çok yüksek oranına sahibiz. Bu imkanlarımızı çok etkili kullanmalıyız.

Enerjide her yıl 60 milyar dolar döviz giderimiz var. Bu tablo maliyetlerimizi artırmaktadır. Enerji Bakanlığı, MTE, BOTAŞ, TP Hidrokarbon arama çalışmalarını hızlandırmalıdır.

Nükleer Enerjiye geçilmesi maliyetleri azaltacaktır. Bir an önce enerjide üretimi artırmalıyız. Bu ürünlerin endüstride kullanılmasıyla üretim maliyetlerinde büyük bir düşüş sağlayacağı gibi kaliteyi de ciddi biçimde olumlu etkileyecektir.

Kenevirde ise, son yıllarda çok önemli çalışmalar yapıldı. 500 milyar dolarlık bir potansiyele sahibiz. ASAM Kendir Enstitüsü kuruldu ve çok önemli bir farkındalık oluşturdu. Bu çalışmayı çok daha kurumsal olarak bütün Üniversitlerde, Belediyelerde, TÜBİTAK, TİGEM, TAGEM, TMO gibi ilgili paydaşlarla daha üst seviyeye çıkarmalıyız.

Bor da ise dünya rezervinin %73 gibi çok büyük bir oranına sahibiz ve bu ürünün borsasını kurmalıyız. Eti Maden rafine bor üretim kapasitesi 2,7 milyon tondur. Bor Karbür savunma sanayinde büyük bir önem kazandı.

Endüstriyel tarımda önemli ürünlerimiz var. Fındık gibi dünya üretiminin %70’ine sahibiz ve Fındık Borsası bizde değil. Fındık Borsası kurulmalıdır. TMO ve Fiskobirlik bu çalışmayı yapmalıdır.

Çayda dünya üretiminin yaklaşık %15’ine sahibiz ülkemizde Çay Kanunu ile Çay Borsası kurulmalıdır. ÇAYKUR bu alanda öncülük yapmalıdır. Yine, Safran, Akgünlük(Sığla Yağı) gibi çok sayıda endemik bitkide endüstriyel tarım ürünü olarak değerlendirilmelidir.

Bu örnekleri çoğaltılabiliriz. Grafen da aynı şekilde geliştirilmelidir. Bor ve Toryum gibi madenler endüstriyel üretime dönüştürülmelidir.

Yeni madenleri ve tarım ürünlerinide geliştirmek gerekir. AR-GE, ÜR-GE, TE-GE İnovasyon çalışmalarına hız verilmelidir.

Dünyada ekonomik anlamda en fazla alternatifi olan ve endüstriyel tarım ürünü potansiyeli sahip olan ülkeyiz. Zengin bir coğrafyaya sahibiz ama bu zenginliklerimizi çok daha etkili olarak kullanarak üretime ve katma değere dönüştürmeliyiz.

Bu değişimi en başta eğitimden başlatalım. Liselerimizi ve Üniversitelerimizi bilişim sistemine dönüştürelim. Bunu otuz yıl önce Hindistan başardı. Yüksek Teknoloji Liseleri, Yüksek Teknoloji Üniversiteleri, Yüksek Teknoloji Fakülteleri, Yüksek Teknoloji Enstitüleri kuralım. Mevcut Üniversiteleri Yüksek Teknoloji Üniversitelerine dönüştürelim.

Tarım, Hayvancılık, Gıda İlaç, Nükleer ve Madencilik Enstitüleri ile Teknoparkları kuralım. Kadim Bilim Araştırma Merkezleri kuralım. İşlevini kaybeden Fakülte ve Yüksek Okulları ihtiyaç olan sektörlere göre yeniden dizayn edelim.

Daha önce gündeme getirdiğimiz ve ülkemiz için çok önemli ihtiyaç olan Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kuruluyor. Bu şekilde çok önemli stratejik çalışmalar yapıyoruz. Nükleer enerjiye de ağırlık vermeliyiz. Nano Teknoloji, Biyoteknoloji, Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri, Bulut Teknolojileri, Robot Teknolojileri, Yapay Zeka ve Yüksek Teknoloji gibi stratejik alanlarda üretimine geçmeliyiz.

Stratejik ve inovatif konuları sürekli kamuoyunun gündemine getiriyoruz. Bu yazımızda kısaca ele almaya çalıştık. Gelecek yazılarımızda daha detaylı olarak ele alacağız.

ŞENER MENGENE
STRATEJİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI

26.11.2023

Kaynak: çamlıca vadisi

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.