Demokratik seçimler, teknolojik imkânların mahdut olduğu zamanlardan beri gerçekleşmededir. Çok eski film veya benzeri görüntülü- görüntüsüz ses kayıtlarında, dikkat edilirse üç kişilik bir mekânda bile olsa konuşmacının meydan nutku irat ettiği fark edilir. Geçmişin hatıraları böyle. O eski seçim çalışmalarında kullanılan malzeme tabiatıyla kâğıda basılı olmanın ötesinde bir imkânla yayılamıyordu. Sadece radyolar devrede olabiliyordu. Bu yüzden de etraf, kâğıt çöpünden geçilmiyordu.
Zamanımız öyle mi? Teknolojik, dijital imkânlar sınırları zorluyor. Memlekette, meydan toplantıları, posterler, afişler, dövizler… Kim ne kadar para harcayıp yayım yapabilirse büyük o sayılıyor. Bunlar, modası geçmiş araç ve gereçlerdir. Günümüzde en modası geçmiş vasıta TV’dir dense yeridir. İmkânlar bol.
Seçim çalışmalarında katılımcı siyasî partilere sadece TV imkânı tahsis edilse süresi uzun konuşmalar bir düzen dairesinde yayımlansa meydanlar kirlenmese kâğıt çöpü, ses kirliliğine meydan verilmese olmaz mı? israflar da cabası.
Diğer taraftan, bunca yıllık tecrübeye rağmen hâlâ siyasî partilere seçim kıyağına ne lüzum var. Partiye kıyak, vatandaşa dayak olmuyor mu? Şahsen, bu uygulamaya yıllardır muhalifimdir. Oy verdiğim veya vermediğim parti ayırımı yapmaya gerek yok. Partilere verilen bu yardımın ölçüsü de enteresan. Meclis aritmetiğine göre hazine yardımı taksimatı cereyan ediyor. Bir kere düşünelim. Seçime gidiyoruz. Seçime gitmemizin sebebi, afetler değil. Vekil seçilmişlerin hizmet dönemi bitmiş, yenilenmesi gerekiyor. Bu durumda kimsenin, hiçbir partinin muvazzaf vekili yok. Olsa zaten seçime gidilmez. Öyleyse her patinin vekil sayısı 0’dır(sıfır). Hal böyle iken seçim desteği taksimatında, niçin vazifeleri tükenmiş vükelânın sayısı ve oranı hesaplanarak seçime katılan vekilli partilere imkân sağlanıyor. Kaldı ki eski vekilli partilere kuruş bile vermeyip yenilerine destek olunsa eskiler yine de galip pozisyonlarını korurlar. Hâsılı seçim desteği eski vekil olana da yeni vekili olacak olana da verilmemelidir. HDP’nin, seçim desteğinden mahrum edilmesi, hak ettiği ceza değildir. Dahası, mağduru oynayıp avantajlı duruma geçmeye çalışmalarına fırsat imkânı verilmiş olacaktır. HDP’yi bu yollarla kısıtlamaya çalışmanın beyhude olduğuna inanmaktayım. Siyasî partilerin hangi hal ve hareketlerinin suç dairesine girdiğine dair, yasal ve anayasal bütün tedbirlerin alınması icap eder. Kurumları, aldıkları kararları uygulamalarından doğacak fiiller bağlar. Şahısları ise kendi hal ve hareketlerinden doğan fiiller bağlar. Suçlara dair tanımlar tespit edilirken çok dikkatli olunmalı, dilimizin inceliklerinden sızma anlayışların dahi meydana gelmesine fırsat verilmemeli. Tarifler, öyle muntazam tesis edilmeli ki eskilerin ifadesiyle Tarif, efradını cami, ağyarını mani olmalıdır. Buradan şu anlam da bu anlam da çıkabilir hükmüne maruz bir tarif, tarif sayılamaz. Sadece ‘boş laf’ olmaya mahkûm olur. Bu durum da uygulayıcıların işini zorlaştırır.
Özetlersek seçim yardımı garabetine son verilmeli. Bu(2023) seçimlerde geç kalınmış ise bundan sonrakiler için geç kalınmamalıdır.
Şakir Albayrak, 26.01.2023
Kaynak: Trabzon haber merkezi