Aile, Çocuklar ve Toplum Kime Emanet? -2-

Yayınlama: 23.11.2024
2
A+
A-

Biz yalnız Türkiye değil, tüm İslam toplumları olarak korkunç çarpıklığı yaşıyoruz. Dinimiz, tevhid sistemi, müslüman olarak biz darmadağınız!
Biz işimizi Kur’an’a göre ayarlama zorundayız. Hafız yetiştiririz, Kur’an’ın ne dediğini anlamamak için bahaneye başvururuz. Hatim okuma hususunda düzenlemeler yaparız, emri bilmarûf ve nehyi anilmünker görevimizi telkin eden ayetleri görmeyiz
Burada özellikle biz okumuş müslümanların ve fiilen görevli olan her vicdan sahibi insanımızın ciddiyetle oturup düşünmesi gerekir. İslam’ı biz mi dizayn edeceğiz Yoksa Allah’ın gönderdiği Kur’an’ı mı esas alacağız? Özellikle Rabbim önce aile ile ilgili buyuruyor ki; Ey iman edenler! Kendilerinizi, ailenizi ve ulaşabildiğiniz ehli imanı öyle bir ateşten itina ile koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. O ateşin üzerinde öyle melekler vardır ki, çok sert güçlü, çok şiddetlidirler. Allah kendilerine ne emretti ise, ona isyan etmez, emredildikleri şeyi ne varsa onu yaparlar. (Tahrim:66/6) Bu ilâhî beyanı ciddiyet ve itina ile kabul etme zorunda zorundayız.
Rabbimiz bu ayeti kerimede sorumlulara çok önemli görevler yüklemiştir. “Ey iman edenler” hitabı ile müminleri, her tür gelebilecek sosyolojik, ekonomik ve ahlâkî bunalımları hedef gösteriyor. Ailede, eğitim kadrolarında, Diyanet kadrolarında, siyaset aktörlerine, âlimlere, akademisyenlere, tüm eğitimcilere ve sorumlu olan her kese mecburi görev yüklüyor. (Koruyun,) emri hazır cemi kipidir. Yani ehliyet sahibi her kes bundan sorumludur. Yapmama lüksü olmadığı için kaçamağı da yoktur.
Öyle ise özellikle gizli emellerin tahribatlarını önlemeliyiz. Bu gizli emellerin tahribatlarının önlenebilmesi için karabasanları aşıp, tefrika engellerini geçip birleşerek ümmet şuuruna sahip olmalıyız. Bunun için de İslam milletlerini ümmet yapacak yegâne düstur Kur’an ilkelerine sarılmaktır. Kur’an ilkelerini en mükemmel uygulayan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i örnek alıp Ona tabi olmalıyız..
Unutmayalım ki, bunu yapmadığımız takdirde kötü âkibetten kurtulamayız. Uyanalım, dikkat ve hassasiyetle Rabbimizin uyarısına kulak verelim; Kim Rahman Allah’ın zikrinden yüz çevirip terk ederse, biz onun peşine şeytanı salarız. Artık bu şeytan, onun ayrılmaz arkadaşıdır. Şüphesiz o şeytanlar, Allah’ın zikrinden yüz çevirip terk edeni yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin hidayette olduklarını zannederler. (Zuhruf:43/36,37) İşte burada uyarılar, geliyor ve bize hitap ediyorlar.
Kim Allah’ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse, şüphesiz galip gelebilecek üstün olanlar Allah’ın taraftarlarıdır. (Maide:5/56) (Ve) O yalancıların üzerlerini, şeytan galip gelip kuşatmıştır. Onlara Allah’ın zikrini unutturmuştur. Artık onlar, şeytanın askerleridir. Unutmayın ki, şeytanın askerleri, zarar ziyana uğramış olanlardır. (Mücadele: 58/19) Bu ayeti kerimeler hepimizi ilzam ediyorlar.
Bu ayeti kerimelerde net ve kesin bir mesaj almak gerekiyor. “Allah’ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edineceğiz. Şeytanı lanetleyip terk edeceğiz. Bu hiç te zor değildir. Allah’a dönmek de zor değildir. Temerrüd, ihmal ve aymazlık haramdır.
Şimdi gelin çocukları, aileyi, toplumu ve bütün değerlerimizi kime emanet edeceğimizi dertlenip düşünelim. Şüphesiz, hepsini Allah’a emanet edelim.
Ancak Allah’da bu görevi bize emrediyor. O halde “işittik isyan ettik” diyen değil, “işittik itaat ettik” diyenler olalım. Yeniden diriliş için Animasyon ve benzeri çalışmalara destek verelim. Daha doğrusu seferber olalım. Üzerimizdeki korkunç kâbusu atalım. Bitmez hazine ilim atmosferine girelim. Korkmayalım, yürüyelim.
“ALLAH” diyelim, hep beraber başlayalım. Esselamu aleykum

İlhan Oral

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.